İktidar eşbaşkanının Merkez Bankası’na durup dinlenmeden – ve de global piyasa şartlarını göz önüne bile almadan – etrafındaki malum koroyla birlikte “Ekonominin kötü gitmesine neden oluyorsun.. FAİZ İNDİR..” şeklinde baskı yapması en sonunda beklenen olumsuz tesiri yaparak, ABD dolarının tarihi zirve yapmasına neden oldu: 2,50 ve üzeri..
Bu kadarla kalsa iyi zira bu yükselişin nerede duracağı da sanırım kimse tarafında net olarak ifade edilemiyor..
Merkez Bankası ve Başkanı’nın bu kötü gidişteki payına baktığımızda bu spesifik durumda “kendilerine bir fatura çıkarılmasını” hak ettiklerini iddia etmek insafsızlığın tam da kendisi olur doğrusu. Zira adam diyor ki, “Ben faizi indirirsem, millet zaten doğrudan dolara hücum edecek. Çünkü dolar zaten dünyada ciddi şekilde kuvvetlenme eğiliminde. ABD Merkez bankası arka arkaya yaptığı ve yapacağı açıklamalarla dolardaki güçlenmeyi pompalıyor. Bir de biz faizi indirdik dersek, millet otomatik olarak dolara koşacak”..
Buna mukabil ustalar da (??) diyor ki; “Yok efendim, öyle değil. Faiz yüksek olduğu için millet yatırım yapmıyor. Sen indirirsen çok yatırım olacak. Ekonomi canlanacak, düzelecek” vs…
Üstelik böyle kibar filan ifade edilse yine de kabul edilebilir. Ama gerçekte öyle değil; MB Başkanı Başçı’yı bir dövmedikleri kaldı ellerine değneği alıp, bir de paralel ilan etmedikleri (şimdilik, sanırım)..
İşte bu baskı diğer dış faktörlerle birlikte birleşince dolar patladı. Şimdi gel bakalım ayıkla pirincin taşını muhterem USTA – veya daha kolayı MB Başkanı’nı da paralel ilan et olsun bitsin, bakarsın ekonomi bile düzelir böylece, dolar iner filan.
İşte tam da bu konuda çok değerli bir ekonomist ve profesyonel beyin bakın neler diyor (FB grubumuzdan alıntıdır)
Ali Bey gayet net ifade etmiş, beynine ve eline sağlık (EDİTÖR)
“Nerede o çok bilmiş CB danışmanları, “indirrrsene ulannn faiziii” diye Merkez Bankasına bağıranlar.
Biz ne yazmıştık, faiz değil Türkiyenin baş ağrısı, Döviz diye. Faizin maliyetler içindeki payı çok düşük, en babası yüzde 10-15 genel ortalama ise yüzde 2-3 faizin üretim maliyetleri içindeki payı. Ama esas problem döviz kurları, çünkü Türkiye çok borçlu ve üstelikte ihracatı ithalatını karşılayamadığı için her yıl 50 milyar dolar kadar cari açığı olan bir ülke.
Faizi anlamsız bir şekilde zorlama ile düşürürseniz döviz patlar demedik mi size. Bakın görün işte olanları. Bu gidiş ekonomiyi diz üstü çökertir, her şeyin fiyatı dövize bağlı olarak artar, enflasyon patlar, faiz de yükselir sizin söylediklerinizin tam aksine, bankalara borçlar ödenemez hale gelir, bankalar sarsılır, icra daireleri dosya dolar, çek senet patlar, kredi kartları patlar, dış borçlar ödenemez hale gelir ve Türkiye moratoryum yani iflas ilan etmek zorunda kalır, tıpkı Yunanistan ve İspanya gibi, Arjantin gibi. Ve AKP biter, dağılır, Türkiye AKP’den kurtulur ama bu sefer de çöken ekonomi Türkiyeyi çok kötü duruma sokar. Bu yaz gelecek olan seçim bütün bu olaylara gebedir..
HABERİNİZ olsun.”
Ali DOĞAN
Ekonomist ve Profesyonel Yönetici
Çağdaş Türkiye Platformu (FB Grup)
