Ali Babacan’dan yatıştırma mesajları

BABACAN-10İnsan düşünmeden edemiyor; “İyi ki bu hükümette en azından Ali Babacan diye biri var”…

Evet, en gergin zamanlarda (bilhassa ekonomiyi ilgilendiren) devamlı ortaya çıkarak piyasanın gazını almış ve daha fazla ve sert olumsuz hareketleri önlemiştir bu değerli ekonomist.. Tabii bu da ancak malum iktidar sahibinin müsaade ettiği ölçüde olabilmiştir.. Aynen son olarak Merkez Bankası ve faiz indirimi ihtilafında olduğu gibi…

İşte yine ortaya çıktı Babacan ve piyasaları toparlayabilmek için kolları şöyle bir güzel sıvadı.. Şüphesiz ki işi bu sefer daha da zor zira karşısında sadece konuşmalarıyla ülkeye zarar veren malum şahıs yok, aynı zamanda ekonomik trend ve global mali piyasalardaki gelişmeler de son derece aleyhte…

Örneğin, ağzımızla kuş tutsak bir DEMOKLES kılıcı devamlı tepemizde sallanmakta.. Yalnız bizim mi, tabii değil.. Amerikan FED bankası ne zaman faizleri arttıracak diye tüm dünya nefesini tutmuş bekliyor aylardır.. Zira ABD’de faizler artarsa, insanların aklını yemiş olması lazım başka ülkeye yönlendirmeleri için paralarını Amerika dururken.. Durum da öyle gösteriyor ki er ya da geç FED bu kararını alacak..

İşte değerli bakan her şeye rağmen ekonomimizi raya oturtmak için yalnızca Merkez’den medet ummamak gerektiğinden ve bunun için bir takım “YAPISAL REFORMLAR” gerektiğinden bahsederken umarız kendi de inanıyordur bunun “yapılabilir” olduğuna – bu ülkede tabii …

Örneğin, uluslararası kabul görmüş hukuk normlarına katiyetle uymaktan filan bahsediyor kendisi, yabancı yatırımcıyı ülkemize çekmek için en önemli faktörlerin başında gelen husus olarak…

Şimdi biz değerli bakana affına sığınarak sorsaydık, acaba gerçekten aklından geçeni ifade edebilir miydi endişe duymadan?

Siz.. “Türkiye’nin kaderini iki dudağının arasında tutmak isteyen ve hukukun veya herhangi bir kuralın kendi şahsi düşünce ve menfaatine aykırı olmasını asla kabullenemeyen bir düşünce yapısında olan, üstelik de bunu gerçekleştirme hedefiyle planlar uygulayan kişiler varken”, bu ülkede “uluslararası kabul görmüş hukuk ve demokrasi normlarının” eksiksiz uygulanabileceğine gerçekten inanıyor musunuz?

Sorumuz bu kadar(cık)… Şayet bu sorunun cevabı “Tabii ki, hiç şüpheniz olmasın” şeklindeyse söyleyecek bir sözümüz yok.. Bu takdirde bütün söylediklerine katılabiliriz.. Ama değilse inşallah bu iyi niyet mesajları yerini bulur ve temenniler gerçekleşir diyelim..

Aksi halde ülkenin işi “ZOR DOSTUM ZOR” …

Editör

Like it? Share it!

Leave A Response