Asansörde ölen işçiler, 8 ayda 1300 iş CİNAYETİ ve sorumlular

by admin | Pazartesi, Eyl 8, 2014 | 1064 views

TORUNLAR-INSAAT
Asansörde ölen işçiler ve 8 ayda 1700 iş “CİNAYETİ” ve sorumlular .. Bu filmi daha önce de görmedik mi sanki – hem de defalarca?

Evet, CNNTURK Parametre programında Ebru Baki (moderatör), Hakan Çelik ve Sevgili Deniz Zeyrek (gerçekten de gazeteciliğin tek kelime ile yüz akı) gündemdeki olayları seyirciyle paylaşıyor ve yorumlayıp değerlendiriyorlar.. Kabul etmek gerekir ki, zaman zaman tenkit edilse de oldukça başarılı bir program yapılıyor ve de herhalde en çok izlenen olsa gerek benzerleri (eğer varsa) arasında..

Bu ekip içinde kabul etmek gerekir ki (he ne kadar bazen biraz aşırı bilgi pazarlaması yapsa da) Hakan Çelik’ de oldukça – ve hatta sayılı – entelektüellerindendir ülkemizin. En büyük tenkit aldığı nokta bazen lafı fazla dolandırıp yumuşatmasıdır. Diğer bir deyişle yorum yaparken, “kendi aleyhine tehlike arz edebilecek, yani iktidarın ve patronların gazabını üzerine çekebileceği durumları” çok iyi kollar. Yani, örneğin Deniz Zeyrek’ in yapabildiğinin aksine, “bir acı gerçeği, sert şekilde tenkit edilmesi gereken bir hususu – eğer hükümetine ve bilhassa malum sahsın hoşuna gitmeme ihtimali varsa- üzerine basa basa söyleme cesaretini” pek göstermez.. Konuyla ilgili tenkit edildiğinde ise en kolay yolu seçer ve örneğin Twitter ortamında hemen blok koyar, tenkidi getirene – her ne kadar kendisi demokrasiye ve düşünce/söz hürriyetine inanan bir gazeteci olarak bilinse de. Bunun haricinde gerçekten de oldukça yoğun bir bilgi akışı vardır Çelik’in konuşmalarında…

Bu sabah ki programda da, Mecidiyeköy’de Torunlar İnşaat tarafından yapılan rezidans şantiyesinde 10 işçinin asansörle 32 metre düşerek hayatlarını kaybettikleri facia konuşulurken Çelik ilginç bir bilgi paylaşımında bulundu; “Son 8 ayda Türkiye’de yaklaşık 1300 işçi ölümü olmuş iş kazalarında”.. Öncelikle bu bilgi paylaşımı için gerçekten de teşekkür ederiz.

Şimdi, muhterem “İKTİDAR” sahiplerinin attıkları zaman mangalda kül bırakmadıklarını çok yakından biliyoruz, yıllardır.. Efendim, “milli gelirimiz 10 bin doları geçmiş, Türkiye 20 büyük ekonomi arasında olacakmış, şöyle yol yapmışız, böyle köprü yapmışız, sabrımızı test etmesinlermiş” vesaire vesaire.. Tabii kısa süre sonra bu söylemler ancak “MİŞLİ GEÇMİŞ” sınıfına dahil oluveriyor…

Düşünebiliyor musunuz? 1700+ işçi ölüyor 8 ay gibi bir dönemde. Neredeyse küçük çapta bir savaş.. Bizim muhterem iktidar sahipleri hala nutuk atıp, oy peşinde koşmakla meşgul.. Unutmadan söyleyelim, bir de önümüzdeki HSYK seçimleri var, gündemlerindeki en önemli konu olarak..

Hakan ÇELİK diyor ki “Ben yakıştıramıyorum bu ülkeye” vesaire.. Gerçekten mi? Bir daha düşünün ne olur… Siz de Türkiye’de yaşıyorsunuz malum. Gerçekler acıdır, incitir ama yüzleşmeden nereye varırız sizce? Yani “BİZ BUYUZ” kardeşim biz buyuz… ve “NE İSEK, ANCAK ONU YAŞIYORUZ ZATEN”.. Bu eğitimsiz halk, istismarcı işadamı, halkı aldatan siyasetçi,kalemini satan yağcı basın mensubu vesaire vesaire.. Bunlar ABD ve İngiltere’den ithal filan değil, öz be öz yerli malı.. değil mi?

Şimdi inşaatı yapan firma belli.. Son yılların “yıldız” iş adamı AZİZ TORUN.. Nasıl yıldız oldu dersiniz? Acaba, muhterem “büyüklerimiz” ile yakın ilişkileri olmuş mudur? Örneğin seçim kampanyalarında destek paylaşımı gerçekleşmiş midir? Onca büyük ve eski (köklü) dev inşaat firması varken Türkiye’de nasıl olmuştur da Ali Sami Yen gibi müthiş bir arazi bu gruba kalmıştır (tabii diğer dev projelerle birlikte)?

Bizden bu notlar, sizden ilişkilendirmesi.. Şimdi böyle sıkı bir ilişki söz konusuyken, ne yapacak hükümet yani, gidip Aziz Bey’in kulağını mı çekecek? Yoksa “AYDIN DOĞAN” isimli medya devine yaptığı gibi milyar dolarlık ceza filan mı kesecek? Yani yapabilir mi böyle birşeyi?

Hiç şüphe olmasın ki “HAYIR YAPAMAZ”. Bu kazanın 10 misli hatta 100 misli beter bir olayla bile karşı karşıya olsaydık yine yapamazdı. Çünkü, o zaman adama soruverirler; Destek verirken iyiydi de şimdi açığımızı kapatmaya gelince yan mı çiziyorsun? İşte bu topraklar böyle bir yer, maalesef…

Diğer taraftan daha da büyük bir facia halen de hüküm sürmekte resmen ve de her an Türkiye’nin elinde patlayabilir; IŞİD denen katil örgütün elindeki onlarca kadın, çoluk ve çocuk elçilik personelimiz.. Zaten çok da net görüldüğü gibi Türkiye’nin eli kolu bağlı “GIK” bile diyemiyor bu canilere karşı.. Daha da beteri bu işin hiç şüphesiz en birinci (malum kişiyle birlikte) sorumlusu olan zat şu anda Türkiye’yi yönetmek için görevlendirilmiş durumda. Çelişkiyi düşünebiliyor musunuz, diğer bir deyişle beyefendi neredeyse ödüllendirilmiş oldu… Burası Türkiye malum…

Evet değerli okuyucu, burada yapmaya çalıştığımız “acı Türkiye gerçeklerini” bir kere daha insanımızın gözüne “sokmak”, belki bir gün uyanırlar ümidiyle – ayrıca bu söylediklerimizin çoğu bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün yönetimlere, yani zihniyetimize.. Öve öve bitiremediğimiz “kültürümüze, insanlık ve medeniyet anlayışımıza”…

Her zamanki gibi; Allah sonumuzu hayretsin.. Bu millete “eğitim, gerçek kültür ve medeniyet” nasip etsin.. Zira bu gerçekleşmediği müddetçe bu millet böyle koyun gibi güdülmeye daha çoook devam eder… Zaten pek şikayetçi de değil halinden, sonuçlardan anlaşıldığı kadarıyla 🙂

Editör

Like it? Share it!

Leave A Response