Bazıları, ülkemizde insanları birbirine düşürecek “insanlık onuruna aykırı” her türlü konuları (mezhep, ırk, bölücülük vs.) gündeme getirip ve üstelik de kendi yararları için gündemde tutarak ülkeyi neredeyse 2-3 farklı kampa bölerken, bazı “insanlar” da (keşke bunlar parmakla sayılacak kadar az olmasa) yaşadığı dünyaya, topluma...

Diyelim emekli oldunuz veya 3-5 sene sonra olacaksınız.. Henüz büyük şehirde yaşıyorsunuz ama buranın gürültüsünden, trafiğinden, insanların hoyratlığından ve telaştan bıktınız.. Biraz gevşemek istiyorsunuz artık.. Zamanınızın neredeyse üçte birini yollarda geçirmek istemiyorsunuz vesaire… Pekiyi, Türkiye’de sizin tertemiz bir...

MHP içinde çok ciddi bir destek çıkışı yakalayan ama Bahçeli tarafından devamlı her türlü imkan kulllanılarak çelmelenen Meral Akşener öyle görünüyor ki en sounda yeni bir parti kurarak siyaset hayatına devam etmek zorunda kalacak. Bu da MHP’nin çok ciddi bir güç kaybına daha uğrayacağı anlamına gelecek tabii ki.  Burada da bir kere...

Türkiye tarihinde görmediği kadar önemli (bu sefer abartısız şekilde gerçekten de böyle) bir oylamaya gidiyor. Bunun adına referandum diyoruz. Hatta getirilmek  istenilen BAŞKANLIK ANAYASASI ‘nı oylama REFERANDUMU desek daha da açıklayıcı olacak ifade. Öyle bir tercih yapacak ki halk “bütün yetkiyi tek bir adama teslim edecek bir sistemle mi...

Hepimizin malumu yalnızca 2 hafta gibi bir süre kaldı 16 Nisan 2017 tarihindeki ülkemiz için hayati önem taşıyan BAŞKANLIK ANAYASASI REFERANDUMU‘na. Kimilerine göre “olmazsa olmaz” bir başkanlık modeli getiriyor bu yeni düzenleme… Diğer taraftan kimileri de eğer referandum sonucunda halk “evet” oyu kullanırsa çoğunlukla, ülkeye katı...

Ak Parti’nin 15 yıldır süren ezici üstünlüğünü kim görmezden gelebilir ki Türkiye siyasetinde… Bu durumun gerçekleşmesinde bu partinin gerçek liderinin (şu andaki görevi malumdur) “karizma hitabet yeteneği” gibi özelliklerinin (ve başka yardımcı faktörler hiç şüphesiz) katkısı kadar, rakip diyebileceğimiz muhalefet partilerinin düşük...

Şu anda çoğumuzun malumu olduğu üzere Almanya ve Hollanda’ ile durup dururken ciddi kriz yaşamaya başlamış bulunuyoruz, ülke olarak. Sebebi de hükümetin bütün devlet imkanlarını kullanarak bu ülkelerdeki Türk vatandaşlarıyla “başkanlık anayasası” referandumunda evet oylarını arttırmak için toplantıları (esasında miting desek şuna)...

Öncelikle ve hemen belirteyim ki bu yazıyı 2 güzel insan için duyduğum büyük hayranlık, sevgi ve şükran duygularımı ifade etmek  için kaleme alıyorum.. Bu ülkenin yetiştirdiği – ve şüphesiz ki kendilerini geliştirmiş – 2 harikulade “değer” için.. Bunlardan bir tanesi yazar Ayşe KULİN, diğeri ise ülkemize en büyük katkıları sunmuş...

Yakın bir geçmişte, ülkenin başbakanı taraftarlarına konuşma yapıyor ve elinde bir akıllı telefonu ekranlara doğru sallayarak şöyle diyor; “Kardeşim sen ne yapacaksın bunun nasıl yapıldığını filan, tepe tepe kullan gerisine bakma. Yoksa aklın filan karışır…”. Evet yıl 2017 ve ileri demokrasi ülkesi ve 3-5 yılda dünyanın ilk 10 ekonomisi...

Evet TSK yetkilileri tarafından verilen beyanatlara bakıldığında birçok insanın aklına eminiz bu soru gelmiştir; “Mehmetçik için eve dönme zamanı geldi mi?” Zira yetkililer El Bab’da hedefe ulaşılarak bütün kontrolun ele geçirildiğini belirtiyorlar. ÖSO da orada olduğuna göre normal olarak Mehmetçiğin işinin genel anlamda bitmiş...