Evet, sonunda günlerdir konuşulan ve beklenen gerçekleşti ve seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisinden hem Başbakanlık hem de Genel Başkanlık koltuğunu devralacak ismi kamuoyuna açıkladı: Bu kişi Ahmet Davutoğlu oldu.

Bazılarına göre o bir yıldız ve uluslararası siyaset dehası hatta… Zira “komşularla sıfır problem” sloganını moda haline getirdi, kısa sürede..

Millet de bayağı inandı buna ilk başta zira hakikaten de önceleri etraf sakinken komşularla ilişkilerimizle üst seviyedeydi adeta. Sonra ise aniden, Esad’ ile başlayan değişim rüzgarları taşları tamamen yerinden oynattı. ve komşularımızla durumumuz kısa sürede “SIFIR PROBLEM” değil de “SIRF PROBLEM” şekline dönüştü.

Evet, şu bir gerçek ki maalesef geriye dönüp bakıldığında muhterem Bakan zamanında Türkiye’nin başına gelenler tabiri caizse pişmiş tavuğunu başına gelmedi. Dolayısıyla kendisinin bir de ödül olarak genel başkan  ve başbakanlık makamlarını ne kadar hak ettiği konusunda muhterem amiri herhalde farklı düşünmüş olacakları ki, Ahmet Bey’e terfi geldi besbelli..

Latife bir yana Türkiye’yi gerçekten de çok zorlu günler bekliyor önümüzdeki (hem de kısa) dönemde.. Zira belli ki Erdoğan sistemi gerdikçe gerecek hayalindeki başkanlık yönünde. Bu da doğal olarak hem muhalefetten ve esas da (muhtemelen) kendisine oy vermeyen ve karşı olan halktan şiddetli bir tepki gelmesine neden olacak. Umut edilir ki yeni Başbakan bu gerilim içinde eriyip gitmez, her ne kadar Erdoğan kendisine her türlü desteği (??) vad etmiş olsa da…

Şimdi bir mucize kabilinden yeni başbakan Türkiye’ye rüştünü ispat ederek çok müthiş bir yönetim gösterdi diyelim.. Öyle bir performans ki Erdoğan’ın bile umut edeceğinin kat be kat üstünde ve ülkeye gerçekten de yararlı.. Ne güzel değil mi, kim istemez ki? Kazanan ülke olur, yani bizler..

Diğer bir (ve de çok daha olası) şık da şu ki, siyasi ortam gerildikçe gerilir ve yeni başbakanın kontrolünden çıkar ve böyle bir senaryonun (kumandalı) mümkün olamayacağı anlaşılır.. Herkes de dersini almış olur – tabii ki esas faturayı da maalesef Türkiye ve halk ödeyerek..

Evet, bedel ağır olur.. Fakat bazı kazanımlar da büyük bedel karşılığında gelir…

Bakalım görelim, ülkemiz için neler getirecek önümüzdeki dönem?

Editör