Bundan yıllarca önce çok daha basit ve fakat kolay anlaşılabilir ve insanları makine gibi yarıştırmaktan ziyade, “gerçekten de” geliştirmeye yönelik bir eğitim programı mevcuttu ülkemizde. Öğretmenler ve öğrenciler kıymetli zaman ve enerjilerini, sistemi ve sistemin neresinde durduklarını çözmeye çalışarak harcamak yerine, kendilerini geliştirmek için değerlendirme olanağına sahiptiler.
Gel zaman git zaman her yeni gelen yönetim “yeni bir şeyler yapacağız, eğitimde devrim getiriyoruz” benzeri iddialarla – adeta kendilerini ispat etmek istercesine – yazboz tahtası misali değişiklikler yapınca ortaya tam bir “eğitimde kördüğümü durumu” çıktı, daha doğrusu yıllar içinde oluştu.
Öyle bir kördüğüm ki, maalesef ne mevcut sistemin tasarımcıları, ne sistemin içinde gelişmesi gereken öğrencileri yetiştirecek öğretmenler ve ne de her şeyin kendileri için yapıldığı iddiasıyla söz konusu yazboz tahtasının en büyük mağdurları olan öğrenciler bunun içinden çıkamıyorlar.
İşte böyle bir zamanda ortaya dershane denilen ve dünyada herhalde eşi emsali olmayan bir sistem çıktı. Sözde devletin ücretsiz eğitim sunduğu çocuklarımızın velileri dünyalar dolusu paralar ödediler bu sistem içinde, sırf yavruları daha iyi bir eğitim alarak daha üst eğitim kademelerinde var olabilsinler diye.
Ama bütün bunlar gerçekten de kaliteli eğitim almış insan yetiştirmemize asla yetemedi ve okullardan mezun olan çocuklarımızın yeterlik seviyelerinin gittikçe daha da aşağılara düşmekte olduğunu gördük, bu kördüğümü sistem içinde.
Tam da bu noktada diyebiliyoruz ki “iyi ki internet denilen muazzam bir teknoloji ve kaynak mevcut artık” zira bu sayede yalnızca devletin veya bozuk sistemin bizi mecbur kıldıklarınla yetinmek zorunda kalmıyoruz. Birazcık kendimizi de yetiştirerek sonsuz bir bilgi denizi olan internet üzerinde bizi bekleyen bizlere sunulan gerçekten de değerli bazı hizmetlerden yararlanarak bu darboğazı aşma yolunda gayret gösterebiliyoruz.
Nitekim, ilkokul ve ortaokul öğrencilerimizin eğitimleriyle ilgili destek alabilecekleri bir kaynak aradığımızda internet ortamında, örneğin OKULİSTİK isimli bir eğitim sitesiyle karşılaşıyoruz.
Bu web sitesinin amacı kendi ifadeleriyle aynen şöyle; En kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımızın, sağlam atılmış akademik süreçlerden geçerek ilerlemeleri ve gelişmeleri hususunda velilerle birlikte çalışmak. Okulistik ile ilgili önemli bilgiler ise şöyle;
Okulistik olarak 2004 yılından beri kurumsal ölçme ve değerlendirme çözümleri sunuyor
Sistemde kullanılan sorular güncel MEB Öğretim Programı ile %100 uyumlu olarak hazırlanıyor. Uygulamalarda sorulan soruların hangi konular ile ilgili olacağının planlaması sene başında yapılıyor ve yayımlanıyor.
Sistemdeki ölçme ve değerlendirme çözümlerinden, TEOG ve YGS sınavlarında olduğu bir üst kuruma yerleştirme amaçlı değil, “eğitim süreçlerindeki gelişimi” raporlamak ve kalitesini arttırmak için yararlanılıyor. Yani OKULİSTİK “sonuca” değil, “süreç” ve kaliteye odaklanıyor.
Ayrıca OKULİSTİK uygulamalarında ülkemizde yapılan sınav sistemlerinde kullanılan güncel puanlama kriterleri tercih edilerek uygulamaların kullanıcılara ulusal sınavlar açısından da “fikir vermesi” hedefleniyor.
En önemlisi ise, sunulan sistemde şu nokta üzerinde hassasiyetle duruluyor: “Sadece sıralama odaklı başarı değerlendirmesi” ve “başkaları ile mukayese” gibi velilerimizin genellikle farkında bile olmadan yaptıkları olumsuz davranış biçiminden uzak durmak. Zira aksi halde böyle bir durumun çocuklarımız üzerinde baskı ve stres oluşturarak istenmeyen aşırı hırs ve olası başka olumsuz davranışların gelişmesine zemin hazırlaması gibi bir risk ortaya çıkabiliyor.
En iyisi Okulistik web sitesine girerek bu bilgilere daha ayrıntılı bir göz atmak. Çünkü Millî Eğitim Bakanlığı öğretim programlarına tam uyumlu olan ve ders kitaplarındaki ünite ve konuların tümünü içeren bu online eğitim desteği sayesinde, 2014-2015 Okulistik Değerlendirme Sınavlarına katılan 3 milyon öğrenci arasında yapılan araştırmaya göre Okulistik üyesi öğrencilerin sınavlarda yüzde 51 oranında daha başarılı olduğu görülüyor.
ADVERTORIAL
