Erdoğan bu kampanyada hangi üslubu kullanacak?

by admin | Pazar, Tem 6, 2014 | 1092 views

ERDOGAN-EKMEL
Önümüzde Türkiye için bugüne kadar yapılan en hayati seçimlerden biri duruyor: Cumhurbaşkanının (hatta bazılarına göre devlet başkanı) halk tarafından seçimi.

Burada yarışan 3 aday mevcut. Ama esasına bakarsanız bunlardan ikisi oldukça daha büyük şansa sahip bu yarışın galibi olmak için. Bir tanesi hükümetin başı Erdoğan, öbürü de CHP ve MHP’nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu isimli muhterem kişi..

Geriye dönüp baktığımızda Erdoğan’ın bugüne kadar girdiği seçimlerde hiç yenilgi almadığını görüyoruz (bazen gerileme yaşamış olsa da) – tabii bunun istisnaları bir türlü ele geçirmediği İzmir, Kadıköy ve Beşiktaş gibi yerler. Bu da gösteriyor ki muhteremin üslubu ve kampanyaları yürütüş biçimi bu halkın nabzına göre (nasıl yürüttüğü malum tabii). Bol hakaret, hatta bu arada esaslı takiyye ve de abartının dik alası bol gerçek dışı ve saptırılmış hikayelerle süslenmiş olarak. Ama halk (yani onun yüzde otuzbeşi) bunu yiyiyor demek ki, hazmediyor… Bugüne kadar ki sonuçlar bize nöyle söylüyor..

Peki şimdi ne olacak? Erdoğan yine karşısındaki adayları yerden yere vurmak için bol bol aşağılayıcı, hatta hakaretamiz ifadeler kullanarak “maalesef” çirkinleştirecek mi söylem biçimini (daha önce olduğu gibi) ve bu karşılık bulur mu en önemli rakibi tafaından? İşte soru bu… Sizce..?

Duırum öyle gösteriyor ki şayet aynı üslubu kullanmaya kalkarsa muhterem, ringde bir tek kendisini olduğunu görecek.. Zira rakibi onu kibar bir şekilde ring dışında bekliyor olacak.. Diğer bir deyişle Erdoğan rakibini bugüne kadar diğer rakiplerine yaptığı şekilde dövmeye kalkarsa “yalnız” kaldığını görecek çok büyük ihtimalle.. ve işin ilginç tarafı herhalde halk da bunu görüp “bir miktar da olsa” şaşıracak; Kendi kendine bağırıp çağıran bir adam…

Nitekim şimdiden başlamış durumda bu aklı karışıklık. Muhterem bugünkü ilk mitinginde şöyle diyor:

Seçilmiş cumhurbaşkanı Türkiye’nin ilerlemesine çok büyük katkı sağlayacak. Bir cumhurbaşkanı adayına soruyorlar ‘Siz yollarla ilgilenecek misiniz?’ diye, ‘Ben cumhurbaşkanıyım, benim yollarla ne ilgim var’ diyor. Cumhurbaşkanının yolla işi olmaz mı, metroyla işi olmaz mı, tünellerle, viyadüklerle işi olmaz mı? Bunlar monşer, monşerlerin bu tür şeylerle işi olmaz. Paralel yapı ile mücadele yeni dönemde daha güçlü şekilde devam edecek. Bunlar bizim ulusal güvenliğimizi tehdit ediyor. Salonlardan salonlara değil, şantiyelerden şantiyelere koşan bir cumhurbaşkanı göreceksiniz.”

Yani bir taraftan siyasi rakiplerine yumruk atmaya devam etmeye çalışırken diğer taraftan da seçimdeki diğer aday olan rakibine nasıl ve nereden vuracağına tam da karar verememiş durumda henüz. Eski söylemi olan “MONŞER” ifadesini kullanarak onu aşağılamaya çalışıyor aklınca.

İşte bu akıl karışıklığı, taktik şaşkınlığı sendromuna girerse muhterem, bunun ona ne katıp ondan ne götürdüğünü hep birlikte göreceğiz.. Öyle tahmin edilir ki, kendisinin ünlü kurmayları bile (hani kampanya ve hatta verdiği mesajları yazan) bne yapacaklarına tam olarak karar verememiş olsalar gerek. Çünkü karşılarında bugüne kadar gördüklerinden çok farklı bir rakip var..

Yaşayıp göreceğiz; Bakalım çekirge bunca 17 Aralık ve benzeri kamburdan sonra bir kere daha zıplayabilecek mi?

Editör

Like it? Share it!

Leave A Response