Erdoğan Yenikapı’da çok kalabalık bir topluluğa konuştu

by admin | Pazar, Mar 23, 2014 | 1186 views

ERDOĞAN MİTİNGBüyük yolsuzluk iddialarının merkezinde olan Erdoğan, yerel seçim için gerçekleştirdiği Yenikap mitinginde gerçekten de çok büyük br kalabalıpa hitap etti. Diğer mitinglerinde ifade ettiği hususları ve argümanları tekrarlayan Erdoğan yine din, dindarlık ve mağduriyet noktaları üzerine inşa eettiği konuşmasında bilhassa Gülen Cemaatine ve tabii ki Kılıçdaoğlu’na yüklenmeyi ihmal eetmedi.

İşte Erdoğan’ın konuşmasından bazı ifadeler şöyle oldu:

İstanbul canım İstanbul, aşkım, sevdam, davam, kavgam ey İstanbul seni yürekten selamlıyorum.
Ey aziz İstanbul.

Ey kutlu peygamberin buyruğuna nail olmuş yüce şehir, ey Mekke’nin kardeşi, Şam’ın, Kudüs’ün Diyarbakır’ın kardeşi İstanbul seni kalpten selamlıyorum.

İstanbul Türkiye’nin özetidir. Bu ne manzara? Bugün Türkiye bizi izliyor. Tüm dünya İstanbul’u izliyor. Tüm mazlumları, mağdurları, yolda kalmışları, garipleri, öksüzleri sizi izliyor. Kahire’de oyları çalınmış kardeşlerim sizi izliyor. Şam’da kurşunların bombaların altında yaşayan açlıkla sefaletle imtihan edilen, belki de yavrusunun başında ağıtlar yakan ciğeri parçalanmış anneler sizi izliyor. Bağdat’ta barışa susayan gönüller İstanbul’u izliyor. Karabağ’da toprakları çiğnenen Azeri kardeşlerim sizleri izliyor. Mogadişu bugün İstanbul’u izliyor.

‘KILIÇDAROĞLU BAK BU MONTAJI NASIL YAPTIK’

Varsın birileri montaj desin. Kılıçdaroğlu bak bu montajı nasıl yaptık? Güzel mi, beğendin mi? Bir montaj da sen yap böyle. Varsın birileri montaj desin, taşıma desin. Bu muhteşem coşkuyu küçümsesin. Ama bilesin ki İstanbul, Gazze’nin yetimleri Ramallah’ın öksüzleri sizi izliyor. Kabe’nin etrafında tavafta olanlar size dua ediyor. Diyorlar ki 30’unun akşamında müjde bekliyoruz.

‘ONLAR AHLAKİ OLMAYAN ŞEYLERİ İZLİYOR’

Telefon, sürekli soruyorlar İstanbul nasıl. Gelirken aynı şeye muhatap oldum. İstanbul sen her an dildesin, kulaktasın, gözlerdesin. İzleniyorsun İstanbul. Ama Pensilvanya’nın izlediği gibi değil. Onlar mahremleri izliyor. Ahlaki olmayan şeyleri izliyor. Ama burası güzellikleri izliyor. Ülkemin aydınlık yarınlarını izliyor. Mahzun, boynu bükük Kudüs bugün sizleri izliyor.

“Biz, kısık sesleriz minareleri, Sen ezansız bırakma Allah’ım. Ya çağır şurada bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım. Mahyasızdır minareler göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allahım. Bize güç ver… Cihad meydanını, Pehlivansız bırakma Allah’ım. Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah’ım. Bilelim hasma karşı koymasını, Bizi cansız bırakma Allah’ım. Yarının yollarında yılları da, Ramazansız bırakma Allah’ım. Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, Ya çobansız bırakma Allah’ım. Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız, Ve vatansız bırakma Allah’ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah’ım.”

Amin sonsuz kere amin. Bugün bir kez daha tarih yazıyorsun İstanbul. Bugün bir kez daha tuzakları oyunları bozuyorsun İstanbul.

‘RAHŞAN AFFIYLA KURTARDIN’

Millet oynanan oyunu görüyor. Millet sınırsız basiretiyle Türkiye üzerindeki kirli oyunu, tuzağı görüyor. 94’te İstanbul’a aday olduğumda, kimse kazanacağımıza ihtimal vermiyordu. Kimden aldık belediyeyi CHP’den. Yolsuzlukların belediyesi CHP. Kılıçdaroğlu sen bu işleri anlamazsın. Seni zaten SSK’dan tanıyoruz. SSK’daki yolsuzluklarınla tanıyoruz. Rahşan affıyla kurtardın işi yırttın. SSK hastanelerinde çektiğimiz çileleri biz biliriz.

Az önce Kocaeli’nde yaşlı bir amca illa sahneye sahneye dedi. Getirin dedim, geldi. Ne dedi biliyor musunuz? İki kere beni hastanede rehin tuttular beni dedi rehin. Nice rehin tutulanlar oldu. Geldiğimde ilk verdiğim talimat şuydu. Bundan böyle hastanelerin kapısından kimseyi döndürmeyeceksiniz ve asla rehin tutmak gibi bir şey duymayacağım. Duyduğum zaman başhekimlere kesin ikazımdır, kesinlikle ilişkilerini keseriz.

‘O 39 VATANDAŞIMIZIN HESABINI VER’

İstanbul’un seçkinleri kaymak takımı böyle bir sonuç beklemiyordu. İstanbul susuzdu, çöp dağları vardı.  Çünkü CHP demek kirlilik demektir. Yolsuzluk demektir, çöp demektir. CHP demek susuzluk demektir. Ey İstanbul o zaman Ümraniye’nin belediyesi de CHP’liydi. Ümraniye çöplüğünde vahşi depolama vardı, o çöplük patladı 39 kişiye maalesef mezar oldu. gençler bunu bilmeyebilir, geziciler bunu bilmeyebilir. Ah ah, çevreci ha, ne çevrecisi ya? 39 kişi orada maalesef öldü. CHP’li belediye vardı. Bunun hesabını soran oldu mu? Nerde o medya? Yandaş medya nerede? sordular mı bunun hesabını? Sormazlar, işlerine gelmez. Niye? Paslaşıyorlardı, dayanışma içerisindeydiler. Onları onlar getirdiler. Ama tarih hesap soruyor şimdi. Diyor ki ey CHP o 39 vatandaşımızın hesabını ver. Kılıçdaroğlu sen bunların hesabını ver. Ama bunlarda o yüz yok.

Geldi İstanbul’a büyükşehir başkan adayı oldu Kılıçdaroğlu. Ben de merak ettim nerede oturuyor diye. Dediler ki Kağıthane’de. Nerede oturuyorsunuz diye, Kağıttepe’de oturuyorum demiş. Ve seçim günü geldi oyunu kullanamadı. Yahu bunun eline üç koyun verin kaybedip gelir. İnanın bundan bir şey olmaz.

Şimdi biliyorsunuz pozlar veriyordu, klasör. Yolsuzluk klasörü. Tabi böyle şeylerin olacağını da zannetmiyordu. Baykal genel başkan o da yanında. Klasörün sırtında ne yazıyor yolsuzluk. Kimin klasörü bu? Şu anda büyükşehir adayı olarak gösterdiler zatın. Ne yaptılar onu? Partiden ihraç ettiler hırsız ya. O ihraç ettikleri kişiyi şimdi getirdiler büyükşehir adayı yaptılar. Peki bu nasıl iş? Ben söylemiyorum klasörü sen hazırladın, şimdi de kalkıyorsun o adamı aday yapıyorsun. Niye? Malzeme yok ellerinde malzeme. Kimi koysunlar? Bunlar felç olmuş felç. Ama biz gümbür gümbür geldik, yine gümbür gümbür geliyoruz.

Biz İstanbul’a, ülkemize, milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Yine hizmetkar olarak yolumuza devam edeceğiz.

İstanbul’daki seçkinler elitler, Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan seçileceğine inanmıyorlardı. Milleti dahi kontrol ettiklerini, milletin aklını çeldiklerini zannediyorlardı. Milletim onlara ağır bir ders verdi. şimdi ne diyorum biliyor musun? 30 Mart’ta sadece onlara değil, hani bu telefonları dinleyenler var ya, Pensilvanya var ya, en önemli dersi ona vereceğiz.

Erdoğan ayrıca Twitter ve düşürülen Suriye uçağı ile ile ilgili olarak da şunları söyledi

TWITTER, YOUTUBE, FACEBOOK

Erdoğan, twitter’ın kapıtılması konusuna da değindi. Çeşitli tarihler vererek ‘Şunu yayınlayacağız, bunu yayınlayacağız’ denildiğini, hiçbir şeyin yayınlanmadığını, şimdi de 25 Mart’ta yayınlanacağının söylendiğini kaydederek, şöyle konuştu:

“Şimdi de bu tweet denen olayı kullanıyor. Tweet’de ne diyor? Propagandalarını yapmayacağım. Bakanlarıma aynı şekilde hakaretler. Kardeşlerim ne dedik? ‘Bu twittter’ı biz kapatacağız.’ Tweet’i kapatacağız. Malum medya bize saldırıyor. Özgürlüklere tahammülsüzlükmüş. Kim olursa olsun dinlemiyorum. Dünya karşımıza dikilse, ülkemin güvenliğini tehdit eden her saldırıya karşı tedbir almak durumundayım. Bu twitter denilen kuruluş, bu youtube, bu facebook. Bunlar aileleri kökünden sarstılar. Bunlarda montaj var, her yol var. Ben aklı selim sahiplerinin nasıl savunduğunu anlamıyorum. Her tür yalan var buralarda. Kalkıp da yapılmamış şeyleri yapılmış gibi anlatanlara tavır almayacak mıyız? Siz bize bu ehliyeti vermediniz mi? Ülkemizi karıştıracaklar. Hükümetimize verilen bir irade vardır, bunun gereğini yaparız. Türkiye’de telekomünikasyon işgal altında. Burada her numara yapılıyor. twitter’a uyarılar yapılıyor. Mahkeme o hesabı kapatmıyor. Neymiş? ‘Batıda şöyle derler böyle derler.’ Kim ne derse dersin? Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Birileri kesmeyecek. Dünyada olanları görüyoruz. Suriye’de 160 bin kişi öldü sesin çıkıyor mu? Twitter’e sahip çıkanlara sesleniyorum, sizin sesiniz çıkıyor mu? Ukrayna’da, Kırım’da olanlar Mısır’da olanlar ortada. Hani özgürlükçüydünüz?”

‘PİLOTLARIMIZI TEBRİK EDİYORUM’

Başbakan Erdoğan, konuşması devam ederken, sınırda düşen Suriye uçağı ile ilgili bilgilendirilmesi üzerine de kalabalığı bununla ilgili verdi. Erdoğan, Suriye savaş uçağının uçağının saat 12.15 civarında Türk hava sahasını ihlal ettiğini, yeniden belirlenen angajman kuralları gereği de Türk F-16 uçaklarının kalkarak bu uçağı vurduğunu söyledi. Erdoğan, “Bu Pensilyanya’ya, bu hainlere, bu haşhaşilere Türkiye’yi asla bırakmayacağız. Saat 12.15 civarında bir haşhaşi bizim hava sahamızı ihlal etti. F-16’larımız kalkıp bu uçağı vurdu. Eğer sen bizim sahamızı ihlal edecek olursan bizim tokadımız ağır olacak. Genelkurmay Başkanımızı, Hava Kuvvetlerimizi, pilotları tebrik ediyorum” dedi.

23.03.2014
KAYNAK: MEDYA

Like it? Share it!

Leave A Response