HalkTv’de “MEDYA MAHALLESİ” ve aşılamayan iletişim problemi

by admin | Pazartesi, Eyl 19, 2016 | 1389 views

Screenshot_1
Televizyonda, daha doğrusu tüm medyada çok büyük dikkatle, beğeniyle ve hatta ciddi şekilde özleyerek takip ettiğimiz nadir programlardan biridir demiyoruz HalkTV’ deki Medya Mahallesi için, zira ”tek program” bu şekilde bağlanarak izlediğimiz. Hiç şüphesiz ki muhteşem (bize göre) bir gazeteci olan ve CNNTURK’ ten beri büyük beğeni ve takdirle takip ettiğimiz (Akif Beki isimli kişi gelip ayağını kaydırma görevi görene kadar) Ayşenur Arslan esas itibarıyla bütün farkı yaratan kişi. “İyi ki varsın” diyoruz,  Sevgili Ayşenur Arslan’a, hem de klişe anlamında değil gerçek anlamıyla.  Tabii bu arada bütün eksiklerine rağmen HalkTV’ de Ayşenur Hanım gibi bir değere kucak açtığı için gerçekten de takdir edilecek bir iş yapmaktadır bize göre, hem de çok ciddi şekilde. Ama gel gör ki bir de burada paylaşmak istediğimiz bir iki husus var, özellikle de Sevgili Ayşenur Hanım okuyup haberdar olabilsin diye …

Evet biliyoruz ki HALKTV son derece kıt kaynaklarla faaliyet gösteriyor… Bir bakıma mümkün olmayan bir işi mümkün hale getiriyor neredeyse… Tabii Ayşenur Arslan’ da bu işin şu anda lokomotifi durumunda resmen. Zaten kendisi nereye giderse gitsin orayı çekip sürükler. Fakat, bütün bu naçizane tespit ve takdirlerimize rağmen sormak isteriz değerli gazeteciye; “Allah rızası için bu HALKTV isimli iletişim şirketiyle iletişime geçmenin hiçbir olanağı yok mudur?” Yani, biz kanalın yayınlarıyla ilgili bir soru sormak ihtiyacı içinde olduğumuzda bu merakımızı giderebilecek hiçbir adres (cevap veren bir telefon vs özellikle veya mail adresi) yok mudur Allah rızası için? Bunun da parayla, pulla, bütçe ile mi ilgisi vardır doğrudan? Yani HalkTV’ de bir Allahın kulu telefona cevap vermez mi? Hangi şartta olursa olsun kabul edilebilir bir husus mudur bu acaba, hem de bir iletişim kurumu söz konusu olduğunda.

Diğer bir husus da şudur;

HalkTV ile iletişim kuramayan bir vatandaş, programın sahibi ve yorumcusu ile temas kurmayı bir çare olarak görüp, TWITTER adreslerinden bu kişilere “gayet kibar bir üslupla “program bitti mi, ara mı verdiniz, öyleyse ne zaman başlayacak” şeklinde bir soru sorar ve defalarca teşebbüsüne rağmen “nezaketen” de olsa bu kişilerden bir cevap alamazsa, bu kabul edilebilir bir davranış biçimi olur mu? Tabii bir de Ayşenur Arslan gibi gerçekten çok sevdiğimiz ve değer verdiğimiz bir “her şeyden önce insan” ve özel gazeteciye yakışır mı? Bizce katiyetle hayır…

Hüsnü Mahalli isimli gazeteciye gelince; Kendisini de yıllardır takip ediyoruz ve TWITTER’da mesaj teatisi yapmışlığımız da var daha önce (tamamen nezaket kuralları dahilinde). Hüsnü Bey’e de yine Twitter adresinden defalarca “RİCA, MİNNET” mesaj göndermemize rağmen söz konusu durum hakkında bilgi sahibi olmak için, beyefendi lütfedip tek bir satırla tarafımıza dönmemiş bulunmaktalar… Bizce bu da karşımızdaki hangi değere sahip olursa olsun katiyetle kabul edilebilecek bir şey değildir ve bütün bilgisi ve paylaşım potansiyeli bir yana insanın kişiliği ve nezaketi hakkında ciddi soru işareti oluşturur.

Bizim temennimiz, inancımız odur ki özellikle çok sevgili Ayşenur Arslan Hanımefendinin “kendini bulunmaz hint kumaşı sanan ve kendinden saymadıklarını  IGNORE eden (görmezlikten gelen) entel solcu ukalalığı” (maalesef milyonlarcası var) ile uzaktan yakından benzerliği hiçbir zaman olmamıştır ve olamaz ve sevgili Ayşenur Hanım bu satırları yazan kişi gibi insanların da (ki bu kişi laik demokrattır) kendisine, görüşlerine ve inanılmaz çabasına ne kadar büyük sevgi ve saygı duyduğunu/duyabileceğini aklından çıkarmaz ve çıkarmamıştır bugüne kadar….

Özellikle Ayşenur Hanım’a bir kere daha gönülden sevgi ve saygılarımızı yolluyoruz buradan, özel kişiliği ve cesur çabaları için…

Editör

@businessturkey
@seferihisar_cs
@TURKEYONTHENET

Like it? Share it!