Haşim Kılıç AYM’nin 52. yıldönümünde müthiş bir konuşma yaptı

by admin | Cuma, Nis 25, 2014 | 1244 views

HAŞİM KILIÇ AYM BAŞKANI
Ülkemizin içinden geçtiği kaos durumunda zaman zaman öyle olaylar oluyor ki çoğumuzun içini azıcık da olsa rahatlatıyor, “bu memleket herşeye rağmen sahipsiz değil” diye. İktidarın başının gücünü ve yetkilerini, toplumu ve sistemi daha da kuvvetli bir mengene içine alma pahasına genişletme çabalarının karşısında cesaretle ve dimdik duran kurumlar ve insanlar da var, çok şükür ki.

İşte iktidar sahibinin “kendi istediği yönde kararlar almadı” diye bir süredir şiddetle ve acımasızca eleştirdiği AYM Başkanı Haşim KILIÇ bu tutuma karşı öyle bir yanıt vermiş oldu ki, bu konuşmayı da mutlaka tarih yazacaktır. Hukuk’un son bir çaba ile düşmeyen tek kalesinin de kendini naasıl koruduğunu hem de bir destan gibi yazacaktır. Aynen, kendisine haksız ve kişisel menafaatlerini muhafaza edebilmek için saldıran kişileri esefle yazacağı gibi.

Evet, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yüksek Mahkeme’nin 52. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende merakla beklenen konuşmasını yaptı. Erdoğan’ın önünde konuşan Kılıç, pek çok konuda çok sert mesajlar verdi. Erdoğan ve kabine üyelerinin Kılıç’ın konuşmasını alkışlamaması ise dikkatlerden kaçmadı.

Anayasa Mahkemesi’nin 52. kuruluş yıldönümü nedeniyle devletin zirvesi Yüce Divan Salonu’nda buluştu. Törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,  TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katıldı. Törende Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da hazır bulundu.

Son günlerde yaşanan gelişmeler nedeniyle ayrı bir önem taşıyan törende konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, AKP hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çok sert mesajlar yöneltti.

Haşim Kılıç’ın “MÜTHİŞ” konuşmasından satırbaşları şöyle oldu:

– AYM’nin 52. kurulul yıldönümüne katılarak ortak olduğunuz sevincimizi sizlerle yaşamak bizlere onur vermiştir. Tüm konuklarımza hoş geldiniz diyor, şükranlarımızı sunuyorum.

– Muhtelif kaynaklardan seçilerek gelen üyelerimizin mesleki tecrübeleri mahkememizin ortak vicdanını oluşturmaktadır. Hukukun evrensel ilkelerine göre hareket ettiğimiz açıktır. Dostluk ve düşmanlık alanlarına kapalı olduğu gibi, bireysel inançların da dışındadır. İnsanlık onurunun varlığı, temel hak ve özgürlükleri de evrenselleştirmiştir.

– Bu kutsal görevin başarıyla yürütülmesi bağımsız olan yargıçlarla mümkündür. Sorun üreten değil sorun çözen yargı anlayışına destek vereceğine, hukuk devletin tam bir tarafsızlık içerisinde korucuyu olacağına inancımı tekrar belirtmek istiyorum.

– Hukuk devletinin odağında, iktidar gücünün keyfi davranışlarının sınırlandırılması vardır. Bu nedenle kamu gücünü kullananlarda vatandaşlar gibi hukuksal ilkelerle kuşatılmışlardır. Öncelikle yazılı hukuk kurallarının, adli kolluğun ne durumda olduğunun tespiti gerekir. Sisteme dahil unsurlar birbirini engellemeden sorun yok demektir. Haklı bir neden olmaksızın, kamu yararı gözetilmeden, yazılı hukuk kurallarında çok sık aralıklarla yapılan değişiklikler hukuk güvenliğini sağlayamaz.

– Yeni bir vesayet sisteminin oluşmasına tanık olduk. Kimse bu yeni oluşumun günahından kendini soyutlamaya çalışmasın. Tarih olanları kaydediyor. Bunları konuşmak, gerçekleri itiraf etmek ve cesaretle çözüm yolları bulmak zorundayız.

– Yargı, milletin iradesine tuzak kurulacak yer değildir, olmamalıdır. Son dönemde yargı, bu konuyla ilgili ‘paralel devlet’ ya da ‘çete’ diye nitelendirilen çok vahim, çok ciddi ve çok ağır suçlamayla karşı karşıyadır. Bu suçlama üzerinde yapışık kaldığı sürece yargının ayakta kalması mümkün değildir.

– Herkese bildik gelen bir sözle yeniden tekrarlamak gerekirse hukuk güveliği insanların güvercin ürkekliği içinde yaşamadığı korkusuz bir ortamın varlığı olarak tanımlanabilir.

– Yargının karşı karşıya kaldığı şeyin adı ‘vicdan yolsuzluğu’dur

– Ölçülü eleştirileri saygıyla karşılarken, verilen kararlarımızın arkasında olduğumuz ifade etmek istiyorum.

– İnternet sitesine idari kararla getirilen yasağın, daha ilk dakikasında, siteye başka yollardan ulaşılması ve etkisiz bırakılması orantısız tepkiyle örtüşmüyor. Gorbaçov, Sovyetler çözülmeden küreselleşmeyle ilgili antenlere vize koyamazsınız diyerek iletişim araçlarındaki zorluklara işaret etmiştir.

– Bizler, adil olmayı kutsal bir görev kabul eden bir medeniyetin mensupları olarak, gücün ve şartların etkisiyle gömlek değiştiren bir karakterin sahibi olamayız.

Özel notumuz: Çok Muhterem Başkan.. Adil Hukuk yolunu savunmak için göstermiş olduğunuz cesaret ve dik duruşunuz için sizlere sonsuz teşekkürler. Eminiz, kendini biat yoluna adayanlar değil de demokrasiye gönül vermiş olanlarımız hukukun son kalesini koruma adına göstermekte olduğunuz bu muhteşem direnişi hafızalarında taze tutacaklardır. (Editör)

25.04.2014
KAYNAK: MEDYA / Editör

Like it? Share it!

Leave A Response