HDP Başkanı Demirtaş: Biz şiddet çağrısı yapmadık

DEMIRTAS-10HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, basın toplantısı düzenledi. Demirtaş, Diyarbakır’dan sağduyu çağrısında bulunarak, IŞİD’in saldırdığı Kobani’nin iç meseleleri olduğunu söyledi. Şiddet çağrısında bulunmadıklarını provokatörlerin devreye girdiğini belirten Demirtaş, “Şiddet şu saatten itibaren durmalıdır. Bunu önleyebilmenin yolu işte iradeyle, disiplinle hareket etmekten geçer. Arkadaşlarımız kurumlarımızın ortak yaklaşımını dikkate almalıdır. Şunu da altını çizerek belirtmek istiyorum, dün gece itibariyle bizler sayın Öcalan ile kısa bir mesaj bağlantısı kurma imkanı bulduk. Kendisiyle bu katliam tehlikesine karşı diyalog ve müzakereyi hızlandırma yöntemini bütün taraflara telkin ettiğini, önerdiğini belirtmek istiyoruz” dedi.

“Suriye bizim iç meselemizse, Kobani’de yaşananlar bizim evimizin içinin meselesidir. İşte bu ayrımcı söylemler tutumlar kırılmalara yol açtı. Artık aleni oldu, iddia o dur ki 2 bin TIR’dan fazla silah gönderildi. Toplanan silahlar 2 bin TIR’dan fazla gönderildi. Bunların bir kısmının El Nusra, El Kaide bağlantılı çetelerin eline geçtiği, IŞİD’in kullandığı silahların Türkiye’den giden silahlar olduğu çok tartışıldı. Bu da toplumda kırılma yarattı. Kobani’ye, bir insani yardım TIR’ının bile gönderilmesi için onlarca görüşme yapmak zorunda kaldık. Özgür Suriye Ordusu’na gönderilen TIR’a hangi hukuk ön görüldüyse, Kobani’ye de aynısı olsun dedik. Türkiye El Nusra çeteleri, son bir yılı aşkın süredir Rojova’ya saldırırken, açık bir tavır koymadı. Bunları halk adım adım izledi.

Daha sonra Irak’ta kurulup Suriye’de gelişen IŞİD barbarlığı, dört saat içinde Musul’u işgal etti. IŞİD, Musul’da daha önceden IŞİD gelip el koysun diye konulduğu anlaşılan tanklara, füzelere el koydu. Yüz yıldır çözülememiş Musul sorunu 4 saatte IŞİD’e teslim edilerek çözülmek istendi. Şengal’de on binlerce Ezidiyi katlettiler, binlerce Ezidi Kürt kadınını kaçırarak köle pazarlarında sattılar, tecavüz ettiler. O görüntülerle medyada poz verdiler. On binlerce Ezidi kardeşimiz dünyanın dört bir yanına savruldu. Aynı tecavüz çetesi, Mahmur’a, Kerkük’e yürüdü. Bütün bunlar yaşanırken ciddi bir yardım, destek görmedi. Kürtler, Süryaniler, Aleviler, Şiiler, Türkmenler. Bunların hepsi kırılma yarattı. IŞİD’e karşı açık bir tavır halklarımız görmedi. Bütün bu emperyalist oyunların, IŞİD tetikçiliği altında sahnelenirken, yalnız olduğunu hissetti. Arkalarında güçlü devletlerin, Türkiye devletinin olmadığını hissetti. Bu kırılmayı yaratan biz değiliz.”

IŞİD’in Türk’e de Türkmen’e de Araba da, Alevi’ye Sünni’ye de bir tehdit olduğunu kaydeden Demirtaş, şunları söyledi:

“Halen bu noktada olduğumuzu önceki gün Suruç’ta yaptığımız açıklamalarda belirttik. Ve biz HDP olarak olağanüstü merkez kurulu toplantısı yaptığımız saatlerde, akşam saatlerinde Kobani’den acil telefon geldi ve Mürşitpınar Sınır Kapısı’nı ele geçirmek üzere olduğunu söylediler. Bütün gücüyle IŞİD sınır kapısına yüklenmiş durumda, sınır kapısı IŞİD’in eline geçebilir dediler. Bu ne demektir? Birazdan katliamlar başlayacak, tecavüz, kelle kesme haberlerini göreceğiz dedik. Bu durumda her siyasi partinin yapması gereken onurlu tutumu sergiledik. Halkımızı eyleme çağırdık. Kobani’nin yanında olun dedik. Birazdan yaşanacaklar tahmin ettiğimiz gibi gelişecekse, artık biz bölgedeki gelişmeleri ele alamayız dedik. Kritik hamleyi yaptık, halkımızı göreve, eyleme çağırdık. Bizim yaptığımız budur. Bizi o noktaya getiren süreç, işte tam olarak budur.

Ve değerli arkadaşlar gerek bizim çağrımız üzerine gerekse kendini sorumlu hissederek insanlar sokağa çıkmaya başladılar. Hiçbir yerde şiddet kullanılmadı. Hopa’da da hareketlilik vardı, İstanbul’da da. Ama hiçbir yerde şiddet kullanılmadı. Biz yaptığımız çağrıda şiddet kullanılması çağrısı yapmadık. Silaha şiddete davet etmedik. Çağrımız insani bir çağrı. Ve binlerce kez teşekkür ediyoruz halkamıza ki duyarlı davrandılar. Gece sabaha kadar bütün dünyayı ayağa kaldıran eylem ve etkinliklerle Avrupa’dan ABD’ye Kobani’nin sesi duyuldu. Birkaç saat içerisinde Kobani’deki gidişat kısmen değişti ve Mürşitpınar sınır kapısını ele geçiremediler.”

Like it? Share it!

Leave A Response