Hükümet güm geçmiyor ki radikal kararlar alarak demokrasi açısından baskıyı daha da arttırmasın. Nitekim son olarak Cumhuriyet Bayramı’nda OHAL kapsamında çıkardığı 2 adet kararnameye göre, 15 medya kuruluşu kapatıldı, 11 bin kişi ihraç edildi, rektör seçimleri kaldırıldı, savunma kısıtlandı. Bu arada daha önce ihraç edilen sadece 36 kişi iade edildi. Ak Parti böylece yıllardır kaldırmak istediği rektörlük seçim sandıklarını OHAL kapsamında yayımladığı KHK ile kaldırmış oldu. Artık rektörler YÖK’ün belirlediği adaylar arasından Cumhurbaşkanlığı tarafından atanacak. Cumhurbaşkanı YÖK’ün belirlediği adayları beğenmeyerek atamazsa istediği kişiyi rektör olarak atayabilecek.
Bir diğer çok önemli madde de şu; Darbe ve terör suçlarından yatan kişilerin avukatlarıyla yapacağı görüşmelerin, sesli veya görüntülü olarak dinlenebilmesinin önü açıldı. Aynı suçlarla gözaltına alınan şüphelinin avukatıyla görüşmesi hakim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilecek Hükümetin ayrıca OHAL’in 3 ay süreyle uzatılması yönünde kararın aldığı da bildiriliyor.
Erdoğan başkanlığında 3 Ekim’de toplanan Bakanlar Kurulu’nda onaylanan KHK’ler dün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. OHAL dönemindeki 9. ve 10. KHK’ler ile getirilen düzenlemeler şöyle: Kamudan 8 bin 646 ihraç, daha önce ihraç edilen 39 asker, TBMM’den 4, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 31 kişinin görevine iadesi, Yurtdışında öğrenim gören 68 öğrencinin öğrencilikle ilişiği FETÖ ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle kesilmesi vesaire … Diğer tarafta Yücel ve Ilgaz’ın da yazdığı dergi olan Evrensel’e mühür vurulurken, daha önce kapatılan 6 yerel gazete, 1 televizyon, 2 radyo yeniden açıldı. TSK’nin pilot ihtiyacını karşılamak amacıyla en az dört yıllık fakültelerden mezun olanlar ile ticari pilot lisansı veya havayolu nakliye pilotu lisansı bulunanlar veya mühendislik bitirenler, muvazzaf subay olarak orduya girebilecek. Daha önce TSK’den ayrılan pilotlar Milli Savunma Bakanı’nın onayı ile geri dönebilecek.
Bununla beraber en önemli 2 kararın da “YÖK Yasası’na bağlı olarak rektörlerin atanması için üniversitelerde kurulan seçim sandıklarının kaldırılılıp” bütün yetkinin cumuhurbaşkanının eline verilmesi ve Terör’den soruşturulan avukatların yasaklanabileceği hususundaki kararlar olduğu görülüyor.
Buna göre darbe veya terör gibi suçlardan gözaltına alınan şüphelinin avukatıyla görüşmesi hâkim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilecek. Terör suçlarından yargılanan veya soruşturulan şüpheli ve sanığın avukatı hakkında, aynı suçlardan soruşturma veya dava açılırsa avukatlık görevi yasaklanabilecek. Bu yolla özellikle FETÖ ve diğer örgüt davalarını savunan ve aynı dosyanın şüphelisi olan avukatlar by-pas edilecek. Mahkeme, sanığın duruşmaya getirdiği tanığı “davayı uzatmak amacıyla” diyerek dinlenmesini reddedebilecek. Duruşmada avukatın bulunması şartı, “mazeretsiz olarak duruşmayı terk etme” durumunda geçerli olmayacak ve hâkim celseye devam edebilecek.
Bundan sonra devlet üniversitelerinde rektörler; YÖK tarafından önerilecek 3 profesör arasından Cumhurbaşkanlığı’nca atanacak. Eğer Cumhurbaşkanı YÖK’ün önerdiği adayları beğenmezse YÖK de yeni aday belirlemezse, Cumhurbaşkanı istediği üniversiteye istediği kişiyi atayacak. Vakıf üniversitelerinde ise rektör, üniversite mütevelli heyetinin YÖK’e teklifi ve YÖK’ün onayı ile atanacak. YÖK yasasının seçim hükümleri iptal: YÖK Yasası’na göre rektör adayları, üniversitede kurulan seçim sandıkları ile belirleniyordu. Üniversite öğretim üyeleri seçimle 6 isim belirliyordu. YÖK bu adayların sayısını 3’e indiriyordu. Cumhurbaşkanlığı 3 aday arasından birini atıyordu. Bununla ilgili diğer önemli kararlar ise şöyle; Cezaevlerinde avukatla görüşme dinlenecek, sanığa en fazla 3 avukat hakkı verilecek,
Diğer taraftan pasaport ve ehliyet işlerinin polisten alınarak İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne devredildiği ve askerlik muayenelerinin de sağlık ocaklaarında yapılacağı öğrenildi.
Ülkemize, milletimize ve en önemlisi demokrasimize hayırlı olsun.
