Kan ve kök hücreden yapay deri üreten bilim adamımız: Prof. Dr. Ercüment Ovalı

Kan ve kök hücreden yapay deri üreten bilim adamımız: Prof. Dr. Ercüment Ovalı
Bazıları, ülkemizde insanları birbirine düşürecek “insanlık onuruna aykırı” her türlü konuları (mezhep, ırk, bölücülük vs.) gündeme getirip ve üstelik de kendi yararları için gündemde tutarak ülkeyi neredeyse 2-3 farklı kampa bölerken, bazı “insanlar” da (keşke bunlar parmakla sayılacak kadar az olmasa) yaşadığı dünyaya, topluma yararlı olabilmek için çalışıyorlar. İşte bunlardan birisi de Kan ve kök hücreden yapay deri üreten Prof. Dr. Ercüment OVALI.

Bu önemli buluşa imza atan bilim adamı ile yapılan bir röportajı çok daha fazla insan kendisini tanıyarak gurur duysun diye burada yayınlıyoruz. Gönül arzu eder ki özellikle “bilim adamı” diye geçinen ama bilim adına gerektiğinde başını dik tutmak yerine sürekli biat eden kişiler, veya para kazanacağım diye ortalıkta “yalakalık yaparak” dolaşmaktan başka bir işe yaramayan sanatçı müsveddeleri yerine insanlık ve bilime bu şekilde katkı veren “insanlar” gündemimizde olsun… Onları konuşalım.

Sayın OVALI’ ile yapılan röportaj şöyle:

ERCÜMENT OVALI: KÖK HÜCREYLE YEDEK DERİ, KATİL HÜCREYLE KANSERE UMUT

Kan ve kök hücreden yapay deri üreten Prof. Dr. Ercüment Ovalı, önceki hafta ABD’den prestijli bir ödül aldı. Dünya çapında başarıların hikâyesini ve bu süreçte bir bilim adamının başına gelenleri HT Pazar’dan Kürşad Oğuz’a anlattı

Prof. Dr. Ercüment Ovalı’ yı 10 yıl önce bir Trabzon seyahatinde tanıdım. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde açmaya hazırlandığı kök hücre laboratuvarı ATİ’ yi (Gelecek) gezdim, “Burada gelecek var” dedim. Ama geçen sürede başına gelmeyen kalmadı. Adı Ergenekon iddianamesine girdi, yargılanıyor. Hırant Dink suikastı sanıklarıyla ilgili suçlandı, kanser hastalarından yüksek meblağlar alıp deney ilaçlarıyla ölüme sürüklemekle itham edildi. ATİ’ yi bırakmak zorunda kaldı. Sonra İstanbul’da bir kapı açıldı, tekrar çalışmaya başladı. Önceki hafta “Kan ve Kök Hücreden Yapay Deri Üretimi” yani ‘DermoTürk’ ile ABD Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Derneği’nin ‘En İyi Deneysel Araştırma’ ödülünü aldı. Ödülü de Trabzon’da PKK’nın şehit ettiği 15 yaşındaki Eren Bülbül’e adadı. Şimdi mutlu, gururlu… İyi ama o 10 yıl boyunca neler yaşadı? İşte, Türkiye’de yaşayan bir bilim adamının ve çok önemli bir ödülün uçtan uca savrulan trajikomik hikâyesi…

– Ödül aldığınız çalışmanın önemi ne?

Sadece ben yapmadım, ekip işi. 120’den fazla insanın parmağı var, ben öne çıktım. Yoksa bu noktaya gelemezdik, çünkü ürün aslında yeni değil.

– İçeriği nedir?

Amacımız kök hücreyle yanık tedavisiydi. Standart pıhtının yapısı gevşektir. İçerisine aradaki çapraz bağı güçlendiriciler ve erimeyi engelleyici bir madde katıyoruz. Sırrımız o. Sonrasında yağ kök hücrelerini alıp ekiyoruz. Belli sürede bunun alt tabakasında yağ kaynaklı kök hücreler çoğalıyor. Üzerine deriden alınan hücreler yerleştiriliyor ve çoğaltıp iki katmanlı doku elde ediliyor. Steril hava akımı da verilerek üstte üçüncü bir katmanın oluşması (keratin) sağlanıyor.

– Organik yani?

Tüm parçalar hastanın kendisinden. Ürün önce farede denendi. Bakanlıktan izin alıp 6 hastaya uyguladık. 2. derece yanıklarda çok iyi sonuç verdi.

– Kime uyguladınız?

Mesela nar ekşisi kazanına düşmüş bir çocuğa. 7 gün sonra oluşan deri, bebek derisi gibiydi. Deriyi koymadığımız yerdeki doku kargacık burgacık haldeyken, alttan tamamen sağlıklı deri geldi. Hatta yalnızca deri değil derinin organelleri de oluştu.

– Peki sonra?

Küçük fare sırtında sonuçlar güzeldi. Ama insan derisi metrekarelik yanıklar demek. Nitekim 2. derece yanıkta elde ettiğimiz insan verilerini 3. derece yanıkta alamadık; çünkü iyileşme tamamlanana kadar çok uzun süre kalması gerek. İnsan çalışmasını durdurduk. Daha önceki modellerimizde bunun süresini 1 haftaya kadar uzatabildik. 2. derece yanık için 1 hafta dayanıklılık yetti. Ama 3’te yetmiyor. Küçük manipülasyon yaptık. Istakoz kabuğundan genepin denen maddeye kadar, sertleştirmek için içine katmadığımız şey kalmadı. Bu aşamadan sonra da bulduğumuz o maddeyle 14 gün civarlarına çıktı.

‘YÜZ NAKLİNE UYGUN, SIFIR İZ’

– 3. derece yanıklarda işe yaradı mı?

Ödül aldığımız ürün 3. derece yanıkların yüzde 30’unda etkili oldu, yüzde 70’inde işe yaramadı. Geçen 1.5 yılda iki versiyon ileri taşıdık ve şu an 2 misli daha iyiyiz. Bakanlık onayları bitti, önümüzdeki ay insan üzerinde uygulayacağız. Adı DermoTürk. Bazı örneklerimizde implante edilen derinin dikiş olmazsa nereye eklendiğini anlayamayacak kadar iyi olduğu gözlendi, sıfır iz kalıyor. Yüz naklinin çaresi olabilir, çünkü derinin dayanıklılık süresi 1 aya uzamış görünüyor. Bu da dokunun hastaya iyileşmesi için 1 ay süre vermesi demek. Yeni versiyonun patentini de alıyoruz.

– Bu noktaya gelinene kadar ne kadar harcandı?

Son projemle birlikte 9 yıldaki yatırımlar 10 milyon dolara ulaştı.

– Getirisi?

Bu ödül zaten bunu ödedi. Tabii ürün piyasaya çıktığında maddi getirisi olacak, belki ben göremeyeceğim. Ama bu işi, adınız veya kavganız için yaparsınız. Size inanmayanlara göstermek için.

RÖPORTAJ KAYNAK: http://www.haberturk.com/saglik/haber/1612329-ercument-ovali-kok-hucreyle-yedek-deri-katil-hucreyle-kansere-umut

 

Like it? Share it!