Bu ülke cahil ve yobazlardan ne çektiyse çekti ve çekmeye devam ediyor.. İşin kötü yanı daha beterini de sözde “cahil olmayan”, entel bozuntularından çekti, çekiyor ve de çekmeye de devam edecekmiş gibi görünüyor.. Bu durum en net görüntüsüyle, “REFERANDUM” olayında “yetmez ama evet” sloganıyla Türkiye’ye büyük katkı sağlayan “değerli”” demokrat entellerimiz tarafından sergilenmişti, örneğin…

Epeyi bir süredir de bir Kemal KILIÇDAROĞLU (veya onun şahsında CHP) düşmanlığı ile, benzer propaganda faaliyetleri devam ettiriliyor.. Kimler tarafından mı? Malum satılık yalaka basını saymaya gerek yok.. Onlar zaten devamlı paralı tetikçi de bir de kendini demokrat veya vatansever olarak sunanlar/sayanlar var bu anti-CHP hareketi içinde yer alan – bilinçli veya aldatılmış.. biraz da ikna edilmiş..

Yahu, hep söylüyoruz bu adam dört dörtlük bir politikacı olmayabilir (malum iyi politikacı örnekleri bayağı da çoktur ülkemizde hani).. Ama, en azından “eli uzun değil”.. Yani bu bile önemli bir faktör.. Şaka bir yana, adamı oyabilmek için gelmişini geçmişini didik didik ettiler hiç şüphesiz. Çıka çıka ne çıktı hiçbir şey. Yani ne ayakkabı kutusu, ne para sıfırlama mekanizmaları ne villalar vs.. Adam temiz, hem de çok net şekilde..

Neymiş efendim? SSK Genel Müdürlüğü zamanında kurumu batırmış.. Geçiniz böyle palavraları hele bir. Bazı arkadaşlar Türkiye’yi batırdı, Ortadoğu mezarlığına gömdü de bazı makamlara tırmandılar “aman benden hesap sorulmasın” diye.. Türkiye ekonomisini batırdılar.. Ülkeyi bilmem kaç defa daha fazla borca soktular, cahilleri “ama yol yaptık efendim” sloganıyla uyutarak.. Bunlardan hesap sorulsa ya, KK’ nun SSK kurumundaki performansı yerine – ki bu kurum hayatında ne zaman olumlu bakiye vermiş ki?

İşte şimdi de benzer bir resim var hatta daha da ağır olanı;

Seçim yapılmış ve vatandaş “Ben MALUM kişinin başkan olmasını filan istemiyorum.. Hatta iktidarı elinde tutmasını da istemiyorum” diyerek yaklaşık yüzde 60 çoğunlukla oy kullanmış. Aynı vatandaş partilere “Birleşin ve yönetime geçin. Türkiye’yi bu kişiden ve içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik bunalımdan kurtarın” diye oy vermiş..

Şimdi bu durumda normal olarak yapılması gereken ne olmalı? Bu mesajı okuyarak bir araya gelebilmek – bütün parti ve şahsi öncelikleri bir kenara bırakarak.. değil mi? Ne gezer .. Muhterem MHP Başkanı Türkiye “sevdalısı” (nasıl oluyorsa) Sayın Bahçeli daha en baştan “Ben onlarla aynı çuvalda resim vermem” demeye getirip bir çözüme kapıyı kapatıverdi. İyi de arkadaş sen kendine göre resim verirken Türkiye batmaya devam ediyor.. Acaba farkında mısın? Etrafındaki bilirkişi akıl hocaları seni uyarıyorlar mı bu konuda “Yarın çok geç olabilir” diye?

HDP ve muhterem Demirtaş’a gelince, bu kişi çok daha başka şartlar altında gerçekten de çok değerli bir devlet adamı olarak hizmetler getirebilirdi.. Ama bugünkü şartlaar böyle demiyor maalesef. Üzülerek söylüyoruz ki, İmralı ve Kandil kendisine “”Bize sormadan tuvalete bile gitmeyeceksin, anlaşıldı mı?” deseler, herhalde cevap “Anlaşıldı” olacaktır.. Ayrıca burada hiçbir itham da getiremiyoruz bu değerli kişiye zira üzerindeki yük bu anlamda gerçekten de çok ağırdır..

İşte bütün bu şartlar dahilinde KK büyük bir cesaret ve de özveriyle gerçek bir riski yüklenmeye hazır olduğunu beyan ediyor. Nasıl mı? Bu siyasi (ve ekonomik) girdapta ülke hükümetsiz kalmasın diye AKP’ ile aynı çuvala girme alternatifinin üzerinde çalışmayı kabul ederek en azından..

Ne diyor KK? Şunları söylüyor;

Biz bir koalisyon hükümetinin önündeki ağır faturayı bildiğimiz halde, ülkenin geleceği için böyle bir taşın altına elimizi koyuyoruz. Partinin çıkarlarından çok Türkiye’nin çıkarlarından yola çıkıyoruz. Her gecikmenin, Türkiye’nin faturasını ağırlaştırdığını da görüyoruz. Mesele bizim kırmızı plakamız meselesi değil. Hükümeti kurmaya teşne değiliz. Şartlar, ‘taşın altına elinizi koyun’ diyor. Bu hem tarihsel misyonumuza uygun hem de Türkiye’yi düşünüyoruz. Ne tür bir ağırlıkta sorumluluğun altına girdiğimizi, içeride ve dışarıda, ekonomik, sosyal ne kadar ağır fatura ile karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Umuyorum geçici hükümet de bunun farkındadır.

Hemen “çatlak ve parazit” sesler yükseliyor; “Ama şöyle demiştin ama böyle demiştin”.. Yahu, adam bunları dedi tamam da sırf senin karşında kahraman olmaya devam etsin diye, örneğin IŞİD sınırımızı delsin de yukarılara mı gelsin istersin mesela (tabii ki abartılmış örnek ama olursa da şaşmayınız.. Bombacılar cirit atıyordur muhtemelen büyük şehirlerde de).. Adam diyor ki “AKP ile aynı takımın içinde yer almak parti olarak bize siyasi açıdan risk bile olsa ülke hükümetsiz kalmasın diye bunu yapmak zorunda kalabiliriz”.. Ülkesini seven ve onun menfaatini kendisinden ve partisinden önce düşünen bir insan başka ne desin ki? Bahçeli gibi mi yapsın isterdiniz? Onun için lütfen ama lütfen el insaf.. Birazcık insaf.. Fener Galatasaray kavgası yapar gibi körü körüne desteği veya kösteği ne olur buraya da getirmeyin…

Zira vatanınız / vatanımız elden gidiyor.. Uyanın artık..

Editör