Kılıçdaroğlu: Erdoğan “biat eden” muhalefet istiyor

by admin | Cumartesi, Ağu 16, 2014 | 960 views

KILICDAROGLU-GENIS
CHP Genel Başkanı yine gündemdeki konulaar ve iktidar ile ilgili keskin tespit ve açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu şöyle dedi;

“Cumhurbaşkanı olarak davet ettiğinde gelmeyen muhalefet liderlerini bir daha çağırmayacağını” açıklayan Erdoğan için “Zahmet edip çağırmasın. Rıza Sarraf’ı çağırsın. Ufku daha çok açılır”.

CHP Genel başkanı ayrıca “2015 seçimlerine hazırlanmak için kurultay kararı alma” nedenini de  “gereksiz tartışmaların önünü kesmek ve 2015 seçimlerine hazırlanmak” olarak açıkladı ve Kurultay sonrası artık parti içi kısır tartışmaya tolerans tanımayacağını” özellikle vurguladı.

“Gereksiz tartışmaların önünü kesmek için kurultay kararı aldım. Madem talep var bunu sağlamak da görevlerim arasında. Önümüzde acil başka bir mesele de yok. Demokratik kurallar içinde yarışalım. Kurultay sonrası bir tek şeye kilitlenmeliyiz; o da iktidar olmak” diyen K.OĞLU kurultay tarihini pazar günü belirleyeceklerini ve bunu Eylül içinde yapmayı düşündüklerini gayenin bir an önce 2015 seçimleri hazırlığına başlamak olduğunu söyledi.

CHP Genel Başkanı ayrıca şu mesajları da verdi:

“Herhangi bir kişiyi, grubu bu kurultayla tasfiye gibi bir amacım yok. CHP’nin her oya ihtiyacı var. Çalışmaya ihtiyacı var. Tartışmalar tabii ki olabilir ama çalışmalıyız. Bugüne kadar hep toleranslı davrandım. Kurultaydan sonra tolerans yok artık. Hepimiz çalışacağız. Parti içi kısır tartışmaya izin yok bundan sonra. CHP kurumsal bir kimliğe sahip, özgürlükçü bir partidir ama sınırsız özgürlük olmaz. Özgürlüğün sınırlarını içtüzük, kurallar ve geleneğimiz belirler. Herkes de buna uymalıdır.

Bu kurultayda 2015 seçimlerine yönelik vaatlerimizi konuşmayacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası gösterdiğimiz adayın kazanamamasından kaynaklanan bir huzursuzluk vardı. Onu gidereceğiz.

CHP’nin sağa kaydığı şeklindeki düşünceyi doğru bulmuyorum. Programda değişiklik olmadan, söylemde değişiklik olmadan nasıl sağa kayarız? Aile Sigortası’nı biz getirdik. Taşeron işçiliğin kaldırılmasını biz savunuyoruz. ‘Her evde bir sigortalı olacak’ bizim vaadimiz. Kürt sorununa çözüm öneren biziz. Bunlar sağ parti söylemi mi? Hayır, hepsi sosyal demokrat parti söylemleridir. Sorun kişilere göre karar veriyor olması. Mesela Mansur Yavaş eski MHP kökenli biri. CHP’ye geldi, aday oldu. Ona karşı çıkıldı. Biz bir kitle partisiyiz. Sağdan oy almayacağız da nereden gelecek oylar? İthal mi edeceğiz? Politikalarımızın geniş halk kesimlerine anlatılması gerekli. Eski CHP’li Ertuğrul Günay ve arkadaşları AKP’ye gittiğinde kimse ‘AKP sola kaydı’ dedi mi?

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra hâlâ AKP Genel Başkanı üslubuyla konuşan ve toplumu geren bu insandan bu ülkeye hayır gelmez.

Gül derhal bir kişiyi başbakan vekili olarak atamalıdır. Eğer atamazsa ve Erdoğan başbakan olarak kalırsa bu hukuka karşı darbe demektir. Kenan Evren’den hiçbir farkı kalmaz. O da bütün hukuku askıya almıştı. Şimdi de seçim hukuku, anayasa hukuku askıya alınmış olacak. Erdoğan’ın seçilmesinin ülkeye kriz getireceğini söylemiştik. Bunu göreceğiz.

Barolar, yargı ayağının üçüncü ve en önemli ayaklarından biridir. Savunmayı temsil eder. Savunma temel bir insan hakkıdır. Savunmayı temsil eden biri gelecek diye gelmeyeceksin. Hâlâ savcılık mı yapıyorsun, iddia makamı mısın? Cumhurbaşkanlığı makamının işlevlerini dahi bilmiyor. Sayın Feyzioğlu Yargıtay açılışına geldiği gün o da tıpış tıpış gelmeli.

KILIÇDAROĞLU “AKP içinde bölünme varken CHP kendi içinde kavga etmekte acele ediyor” şeklindeki yorumları da şöyle cevapladı: “Bu algının geniş kitlelerde olduğunu farkındayım. AKP yapısını iyi bilenler bu parti içindeki huzursuzlukların dışarı yansımadığını bilirler. Çünkü bir rant partisidir. Ranttan pay alabilecek konumda olması önemli onlar için. Bunun da yolu AKP içinde sessiz kalmak. Biz ise düşünce partisiyiz.”

Diğer taraftan “Davutoğlu için dünyanın en çapsız Dışişleri Bakanı demiştim” ifadesini kullanan KO, “Bakın 49 vatandaşımız hâlâ rehine. O nasıl oturuyor o koltukta? IŞİD camileri, türbeleri bombaladı. O ise IŞİD’i savundu… Türkiye’nin Ortadoğu ve dünyada yalnızlaşmasına yol açan aktörlerden biri de Davutoğlu, Türkiye ilk kez bu kadar yalnızlaştırıldı” diye devam etti.

KAYNAK: MEDYA

Like it? Share it!

Leave A Response