Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden birini yaşadı ve ÖLÜMCÜL İHTİRAS SAHİBİ bir politikacıya “SEN DUR ARTIK, YAPTIĞIN ZARAR YETER” dedi halkın yüzde 60 civarında bir kısmı.

Çoğu insan bu sonuca sevindi ve “”Çok şükür, Türkiye artık yine lafta ileri demokrasi esasında resmen totaliter ve yasakçı rejimle değil de, gerçek bir demokratik bir yönetim eliyle idare edilebilecek” diye düşündü..

Ama kazın ayağının öyle olmadığı hemen de görüldü.. Zira söz konusu “ihtiras” sahibi kişi hemen (halkın vetosuna rağmen) yine devrede olduğunu ispatladı ve iktidar partisinin yüzde 60 halkın isteği doğrultusunda düzgün bir adım atmasını engellemeye başladı…

Üstelik bu kişi şu anda bulunduğu görevin kutsallığına/ulviliğine ve yüceliğine rağmen koalisyonun önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor.. Zira AKP hükümeti döneminde yapılan bütün yolsuzluk iddialarının tekrar ve adam gibi tarafsız bir şekilde ele alınmasına asla sıcak bakamıyor bu kişi. Nedeni de eğer bu yolsuzluk iddiaları çorap söküğü misali gerçekten çözülmeye başlarsa bu işin ucunun kendisine dokunacağı konusunda ciddi bir endişe içinde olduğu izlenimi verdiği söyleniyor bu kişinin…

Diğer taraftan özellikle CHP ve de MHP’nin ve hatta HDP’ nin söz konusu yolsuzluk iddialarını tamamen hasır altı ederek bir koalisyon içinde olmaları mümkün olmasa gerektir, AKP’ile.. Zira seçmenlerine seçimden önceki sözleri ortada.. İşte olay da zaten aynen burada düğümlenmekte ve nasıl çözüleceği – ve hatta çözülüp çözülemeyeceği – büyük soru işareti, an itibarıyla..

Dolayısıyla da netice şu oluyor ki, söz konusu kişinin menfaatine uygun gördüğü şekilde olay yeni bir seçime doğru gidiyor gibi görünmekte an itibarıyla… Yani yine ve her şeye ve esas da halka rağmen bu kişi kendi iradesini Türkiye’nin üzerinde tutmaya devam ediyor..

Bakalım kör düğüm nasıl çözülecek? Herkes nefesini tutmuş bekliyor…

Editör