Madenci ölümlerinin suçlusu bulundu: FITRAT

by admin | Perşembe, May 15, 2014 | 1269 views

SOMA-FACIA-2
Türkiye maalesef zavallıların değil “zavallılaştırılmış ve zavallılaştırılmak istenen” insanların ülkesi haline geldi..

Çok şükür ki bütün bu yöndeki çabalara rağmen hala insanlığından, farkındalığından vazgeçmek istemeyen, bunun için icabında Toma’ya, gaza, plastik mermiye, copa karşı direnmeye hazır olan ve direnen büyük bir halk kesimi de var.. Yani biat etmeye hazır yüzde 43 dışında (ki yüzde 35 i geçmez esasında seçim sistemindeki yüzde 10 baraj kaldırılsa)..

Öyle bir halk kesimi yaratıldı ki devlet imkanları ve din jargonu kullanılarak (bir de beyefendinin hitabet ve vücut dili yeteneğine de haksızlık etmeyelim bu arada) bu kesim taparcasına desteklediği kişiler (sayısı malum) ne yaparsa yapsın onlardan vazgeçmeye niyetli görünmüyor.. Buna kemikleşmiş oylar diyorlar.. Biz de biatçılar ordusu diyoruz..

Örneğin, bir resmi görevliyle konuşuyorsunuz. Adam diyor ki: “Kardeşim, tamam para işleri dönmüş, bu açık.. Çalmıştır tamam, ama başka alternatifi var mı? Göster ona oy vereyim”

Yahu böyle bir mantık hangi insanlık felsefesine ve din anlayışına sığar? Senin dinin demiyor mu “çalmak, başkasının hakkına tecavüz etmek doğrudan en ağır günahlardandır” diye. O zaman nasıl oluyor da hem bu işi yaptığını kabul ediyorsun malum kişilerin, hem de “elhamdülillah Müslümanız kul hakkı yemeyiz” palavrasına nasıl inanıp prim veriyorsun..?

İşin ilginç tarafı aynı resmi kişi (bakış açısı anlaşılmıştır herhalde) diyor ki “Kardeşim, peygamber ile Allah hariç çalmayan var mı?”.. Al bakalım saçını başını bir daha yol. Yani bu cahil, biatçı kişi ortada bir mega yolsuzluk varsa hem de buna kılıf bulmak için aklınca ne taklalar atıyor.. İşte böyle bir %50 de var evde oturan (esasında yüzde 35 dedik ya)…

Adam demiyor ki, “Yahu iş yapıyorlar diye çalmak da ne demekmiş? Biz hem iş yapan hem de çalmayanı arayalım bıkmadan usanmadan?”.. Böyle düşünmek gerekir değil mi? Yani demek ki memlekette herkes mi hırsız bu cahilin ifadesine göre?

Şimdi gelelim elim kazaya (değil tabii.. cinayet demek daha doğru).. Neredeyse 300 kişi pisi pisine can vermiş.. Bilhassa yakınları ve de halk perişan ve acayip öfkeli.. O kadar ki muhterem muktedirin arabasını tekmelemekten kendilerini alıkoyamıyorlar o kadar koruma tedbirine rağmen..

Hükümetin başı çıkmış diyor ki “Bu işin fıtratında var bu ölümler”.. Yani, “normaldir olur böyle şeyler, kader utansın.. Hatta 1800 lerde İngiltere’de de şöyle bir şeyler olmuştu” filan falan..

Halkı bu kadar da mı “SALAK ve AHMAK” ve de cahil yerine koyuyorsun? Bu fıtrat denilen olaya ABD’nin oralardan filan geçmez miymiş hiç Allah rızası için? Avrupa’ya hiç uğramaz mıymış acaba? Bu fıtrat sadece Türkiye ve benzeri ülkelerde mi iş tutarmış?

Amerikalı, Avrupalı ve hatta Şilili nasıl oluyor da bu tip kazaları minimuma indiriyor ve olsa bile ölüm oranları hele bize kıyasla neredeyse yok denecek kadar az? Çok bilinmeyen bir teknoloji filan mı söz konusu acaba? Senin de bu işten sorumlu bakanın, müdürlerin, müfettişlerin her şeyin var.. Üstelik de bu ülkeye ISRARLA nükleer santral getiriyorsun.. Bütün kaygılara, endişelere ve direnişe rağmen “Hiç boşuna çabalamayın bu açı hapı içireceğim size” diyorsun.. Atom teknolojisini “bayağı dolgun bütçelerle” getiriyorsun ama bir SOMA’ da böyle bir kazayı önleyecek veya olsa bile can kaybını en dibe indirecek tedbirleri alamıyorsun, aldıramıyorsun.. Ondan sonra da her nutkunda yaptığın çift şerit yol, köprü ve viyadükten bahsediyorsun..

Ama en acısı ne biliyor musun? Maalesef saltanatını sürdürmen için yeterli “”halk” kitlesi şu anda sana desteğini hala körü körüne sürdürmeye devam ediyor.. Bakalım sonsuza kadar sömürülme becerisini gösterebilecek mi bu kitle?

OLAYDAN BÜYÜK ACI DUYAN BİR VATANDAŞ

Like it? Share it!

Leave A Response