2010 yılında GAZZE’ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerince düzenlenen ve 9 kişinin öldüğü (Yaklaşık 4 yıl komada kaldıktan sonra can veren Uğur Süleyman Söylemez’le birlikte 10 kişi) saldırıya ilişkin davada Türk mahkemesi suçlu bulduğu İsrailli komutanlar hakkında yakalama ve tutuklama kararı verdi.
Olayda suçu olduğu görülen dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, Askeri İstihbarat Daire Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Avishay Levi hakkında oybirliği ile kabul edilen 144 sayfalık iddianamede, şu an emekli olan 4 İsrailli komutan için 9’ar kez müebbet ve 18 bin 32’şer yıla kadar hapis istendi.
Mahkeme kararında; bu zamana kadar duruşmaya gelmedikleri, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla gönderilen davetiyelere bugüne kadar cevap verilmediği, makul sürenin beklenildiği buna rağmen sanıkların duruşmaya gelmedikleri ve kaçak durumuna düştükleri belirtilerek, yakalama kararı çıkartılan sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkartılmasına hükmedildi.
Dava İstanbul 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü ve duruşmaya İHH Başkanı Bülent Yıldırım ve gazeteci Hakan Albayrak’ın da arasında bulunduğu bazı mağdur ve müştekiler katıldı.
İSRAİL gazetesi Haaretz, internet sitesinin manşetinden duyurduğu haberde, mahkemenin vermiş olduğu kararın, söz konusu komutanların Türkiye’ye giriş yapmaları halinde tutuklanacağı anlamına geldiğini belirtti. Komutanların ayrıca Türkiye’yle iade anlaşması bulunan ülkelere girmeleri durumunda da tutuklanabileceğinin altı çizildi. Haaretz, Interpol’ün Türkiye’nin uluslararası tutuklama talebine olumlu yanıt vermesi halinde ise dört İsrailli komutanın Interpol’e üye ülkelerden birine giriş yaptığında tutuklanma riskiyle karşı karşıya olacağını ifade etti.
Dışişleri kaynakları ise “İki ülke arasında uzlaşma sağlandığında bir uluslararası anlaşma imzalanacak. İki ülke parlamentosu bu anlaşmayı onaylayacak. Anayasa’nın 90. maddesine göre Meclis’te usulüne göre onaylanan anlaşma kanun hükmündedir. Bu anlaşmada, bu süreçte alınan mahkeme kararlarının ortadan kalkacağına ilişkin açık hüküm de bulunacak. Bu nedenle anlaşma onaylandığında mahkeme için de bağlayıcı olacak ve alınan kararların hükmü kalmayacak” bilgisini verdiler.
KAYNAK: MEDYA
