Türkiye’nin bilim dalında dünya çapında bugüne kadar kazanmış olduğu en büyük ödülün sahibi olan ÇOK DEĞERLİ BİLİM İNSANIMIZ Prof. Dr. Aziz SANCAR beyefendiyi yürekten kutlayarak başlayalım yazımıza.
Aziz SANCAR Mardin’in Savur ilçesinde, orta gelirli bir çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya geldikten sonra ilk eğitimini Mardin’de tamamlamış. 1963’te girdiği İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1969’da bitirdikten sonra Savur’da iki yıl sağlık ocağında hekimlik yapan SANCAR daha sonra Dallas’a giderek Dallas Texas Üniversitesi’nde Moleküler Biyoloji dalında doktora yapmış ve Yale Üniversitesi’nde de DNA onarımı dalında doçentlik tezini tamamlamış. Daha sonra DNA onarımı, hücre dizilimi, kanser tedavisi ve biyolojik saat üzerinde çalışmalarını sürdüren SANCAR 415 bilimsel makale ve 33 kitap yayınlamış.
Zaten sonrası da artık neredeyse hepimizin malumu; 2015 yılında ülkemize büyük bir onur bahşetmiş bulunuyor kazandığı NOBEL ödülüyle birlikte..
Prof. Dr. Aziz Sancar’ın, Nobel için kendisine verilen madalya ve sertifikası önce Genelkurmay’da kasaya konuldu. Bilindiği üzere Sancar, madalya ve sertifikayı 19 Mayıs’ta Anıtkabir’e teslim edeceğini söylemişti daha önceden.
Pekiyi çok değerli Profesörümüz ne yaptı da böyle büyük bir onura layık görüldü;
Aziz Sancar, Kuzey Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik bölümü öğretim üyesi Türk-Amerikalı bilim insanı. Kendisi “hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları” sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü kazandı. SANCAR, ödüle ABD’li Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindahl ile birlikte layık görülmüş bulunuyor.
Aziz Sancar daha önce de kanser tedavisi ile ilgili buluşları nedeniyle ödüller almış. Kanser oluşumunda ve tedavisinde önemli bir unsur olan DNA onarımı üzerinde yıllardır çalışan Sancar bu mekanizmayı 35 yılda çözdüklerini, ancak bunun hastalara ulaşmasının biraz zaman alacağını ifade etti.
Aziz SANCAR kendisi gibi biyokimya profesörü ve öğretim üyesi olan Gwen Boles Sancar ile evlidir. Eşiyle birlikte ABD’de okuyan Türk öğrencilerine yardım etmek ve Türkiye-Amerikan ilişkilerini geliştirmek amacıyla Aziz&Gwen Sancar Vakfı’nı kurmuştur. Vakfın ABD’nin Kuzey Carolina eyaletinde “Carolina Türk Evi” isimli bir öğrenci misafirhanesi de bulunmaktadır.
Şimdi bütün bunlara baktıktan sonra gerçekten de NE KADAR DA DEĞERLİ bir İNSAN ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz açıklıkla. Bu arada yalnızca bilim alanındaki başarısıyla değil, “ülkesine” ve YÜCE ATATÜRK’ e olan bağlılığı ve onun bu ülke için neler yapmış olduğunun bilincine sahip olmasıyla da milyonlarca laik insanımızın gönlünde taht kurmuş oldu kendisi.
Diğer taraftan muhterem SARAY SAKİNİ de “lütfedip” Değerli Hocayı saraya davet ettiler malumunuz. Herhalde kendisini “onurlandırmak” için olsa gerek. Tabii, işin ilginç tarafı da şu ki malum muhterem için bayağı bir özveri olmuş olsa gerek bu durum. Zira SANCAR’ ın YÜCE ATATÜRK’ e bağlılığını en baştan beri alenen ve ısrarla – üzerine basa bas – vurguladığını hep birlikte izliyoruz. Bu bakımdan “ATATÜRK” kelimesini telaffuz etmekte zorlanan insanlar için umarız ki sıkıntılı bir durum oluşmamıştır bu vesile ile.
Editör
