Son yıllarda yayınladığı “REKLAMLARLA” medyada adından sıklıkla bahsedilmesini sağlayan ve yüksek eğitimin “TİCARİ BOYUTUNDA” oldukça başarılı olduğu izlenimi veren bir özel üniversitenin sahibi birçok gerçek demokrat eğtimci ve bilim adamının hoş karşılamadığı şu söylemin altına imza attı; Üniversiteler sokak eylemlerini destekleyemez.
Olay şöyle gelişti; Gezi’nin yıldönümü yaklaşırken Aydın Üniversitesi’nin sahibi Mustafa Aydın ilan verdi: “Üniversiteler sokak eylemlerini destekleyemez”. Esasında, Gezi eylemlerinin yıldönümü yaklaşırken geçtiğimiz yıl Başbakan tarafından eylemlere destek vermekle eleştirilen üniversite yönetimlerinin ne yapacağı merak konusu olmuştu. İTÜ, bu yıl toplu mezuniyet töreni yapılmayacağını açıklarken İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın’dan daha da şaşırtıcı bir hamle geldi. Dr. Aydın, üniversite adına çeşitli gazetelere “Üniversiteler sokak eylemlerini destekleyemez” başlıklı bir ilan verdi. İlanda Aydın’ın Eğitim Zirvesi’ndeki konuşmasına yer verilerek, “Üniversitelerin siyasi görüşü olamaz” ara başlığı altında şu ifadeler kullanıldı:
“Üniversiteler siyasallaştırılmadan arındırılmalıdır. Bir üniversite kurumsal yapı ve kimliği ile bir siyasi görüşü benimseyemez ve destekleyemez. Öğrencisini o yönde kanalize edemez. Üniversiteler eylem için akademik takviminde değişiklik yapamaz. Bu ne akademik özgürlük ne de özerklik kavramları ile asla bağdaştırılamaz.”
Gündemde üniveriste öğrencilerinin katıldığı büyük bir eylem yokken, üniversitenin yöneticisi olan rektörün değil de Mütevelli Heyeti Başkanı’nın böyle bir ilan vermesi şaşırttı. Taraf gazetesinden Sümeyra Tansel’in haberine göre açıklama, üniversite kadrosu ve öğrencilerini herhangi bir protesto gösterisine katılması durumda zor durumda kalabileceği endişesi oluşturacağı nedeniyle talihsiz olarak değerlendirildi.
Bu söyleme gelen ilk tenkitlerden biri şöyle oldu; Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Eser Karakaş: Üniversiteler sokak eylemlerine karşı çıkamaz. Ama üniversiteler bunun karşıtını da söyleyemez, üniversiteler yalnızca akademik özgürlüklere bir müdahale varsa orada taraf olmak zorundadırlar. Üniversite senatoları zırt pırt açıklama yapmamalıdırlar. Maalesef bütün üniversite tarihimiz böyle zırt pırt yapılan açıklamalarla dolu.
Diğer bir tenkit de Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fuat Keyman’dan geldi: Buradaki sokak eylemi kavramı yanlış, çünkü sokak eylemi dendiği zaman insanların temel haklarından biri olan protesto hakkı sokağa indirgenerek olumsuzlanıyor. Üniversitenin böyle bir hakkı olmamalıdır. O anlamda da üniversiteden böyle bir demecin gelmesi, kendi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin protesto hak ve özgürlüğünün engellenmesine dönüşür ki bu da üniversite olma konumuna uygun değildir. Bu tür açıklamalar üniversitenin üniversite olmasıyla bağdaşmıyor.
21.04.2014
KAYNAK: MEDYA
