Rezidans inşaatina kim ve neden 24 saat çalışma izni verdi?

by admin | Pazartesi, Eyl 8, 2014 | 1224 views

TORUNLAR-INSAAT
Evet, müthiş bir facia ve 10 kişi bu dünyadan göçüp gidiverdi bir anda.. İnşaatçı firmanın patronu çıkmış nerdeyse değil, “tam anlamıyla” kabahati ölen garibanlara yüklüyor.. Utanmasa, bulsa bir de dövecek rahmetlileri.. Gerçekten de inanılır gibi değil.. Tam GARABETLER diyarı bu ülke..

Bu arada öyle ayrıntılar çıkıyor ki ortaya, insan (??) yalnızca vicdan sesini dinleyerek “YUH OLSUN” demekten kendini alamıyor.. Örneğin, 10 işçinin yaşamını yitirdiği Torun Tower projesinde inşaatın erken bitirilmesi ve firmanın kârını artırabilmesi için İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından gece-gündüz çalışma izninin çıkartıldığı ortaya çıkıyor..

Diğer taraftan AKP kanadını belki de zora sokan bir ayrıntı daha olduğu ortaya çıktı: 10 işçinin ölümüne neden olan asansör faciasının yaşandığı inşaatın iş güvenliğini sağlayan firmanın Soma’da 301 madencinin öldüğü Soma Holding’in de denetçisi olduğu anlaşıldı. Söz konusu firmanın referansları arasında, Soma Holding de bulunuyor. Bazı işçilerse asansörün sık sık arızalandığını, asansörü yavaşlatacak paraşüt sisteminin de çalışmadığını ileri sürdü. ” (NCA) adlı firmanın, 301 madencinin yaşamını yitirdiği ocağı işleten Soma Holding’le de çalıştığı belirlendi. NCA’nın “Nitelikli Cevaplar Akademisi İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Çevre Mühendisliği ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.” SOMA Holding’i internet sitesindeki “referanslar” kısmına koyduğu, ancak şirketin, facianın ardından apar topar internet sitesindeki referanslar kısmını kapattığı anlaşıldı. Bu ayrıntılar sonrasında AKP iktidarını zorlayacak çeşitli noktaların söz konusu olabileceği değerlendirilmesi de yapıldı. En önemlisi ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aziz Torun ile olan yakınlığı yüzünden mi güvenlik şirketi havuz medyasında yem olarak öne atılıyor?”

Medyada çıkan haberlere göre olayların arka planı şöyle gelişti;

TOKİ ile arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı sözleşmesi yapan Torunlar-Kapıcıoğlu ortaklığı, “Torunlar Towers Projesi” için 6 Ocak 2014 tarihinde bir şirkete “Gayrımenkul  Değerleme Raporu” düzenletiyor. TOKİ ile yapılan sözleşmenin niteliği gereği Torunlar, inşaatı bir an önce bitirerek, yapılacak olan mağaza, konut ve iş merkezlerinin satışından yüzde 65 pay almayı planlıyor.

Fevzi Özlüer’in Evrensel’deki haberine göre, Hazırlanan Değerleme Raporuna göre mevcut hızıyla, projenin 2015 yılında satışa hazır hale geleceği öngörülüyordu.  Rapor tarihi itibariyle projenin yüzde 35’lik kısmı tamamlanmış durumdaydı. Mevcut projenin tamamlanmamış yüzde 65’lik kısmının, 2014 yılında yüzde 70’i, 2015 yılında da geriye kalan yüzde 30’unun tamamlanacağı öngörülmüştü. Bu tahminlere göre de projenin Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı portföyünde yer alabileceği öngörülüyordu. Şirket projeyi ne kadar erken bitirirse kredi olanakları fersah fersah artacaktı. Hesap net buydu.
 
Ama projenin sözleşme süresi içinde tamamlanması, gayrimenkul piyasasında kredi güveninin korunması için süre kısıtlıydı. Bir de raporda işçi maliyetlerinin giderek arttığı tespiti yapılmışken bu işin içinden çıkılması gerekirdi. 106 bin metrekare inşaat alanına sahip, 40 katlı yapının 2012 yılında ruhsatının verildiği ve işin bitiş tarihinin 1 Ağustos 2014 olduğu düşünüldüğünde, 6 Ocak 2014 tarihli  değerleme raporuna göre işin zamanında yetiştirilemeyeceği ortaya çoktan çıkmış oluyordu.
 
Ne pahasına olursa olsun inşaat bitecekti. Çünkü, bu değerleme raporuna göre, projenin tamamlanma oranına göre piyasa değeri  442 milyon liraydı, tamamlandığındaki piyasa değeri ise 1.5 milyar lira civarında olacaktı.  2014 yılına kadar 47 milyon dolarlık inşaat maliyeti tespit edilmişti. Tüm maliyetler çıktıktan sonra ise Torunların net karı olarak tamamlanmış kısmına göre 350 milyon dolar olacağı hesaplanmıştı.Yapılan mağazaların metrekaresinin 7000, konutların ise 5000 dolardan değerlendiği düşünüldüğünde yapılacak tek bir şey kalmıştı. Gece gündüz çalışmak. Zamanı durduramayacaklarına göre, yirmi dört saat çalışılacaktı.
 
İstanbul Valiliği Mahalli Çevre Kurulu’ndan, 27 Ocak 2014’te yapılan başvuruyla, 24 saat çalışma izni kararı çıkartmak zor olmadı.  Süre kısalıyordu. Valilik, proje için Galatasaray Spor Kulübü’nün ağzından TOKİ’nin aldığı bu arazide inşaatın 24 saat sürmesinde “kamu yararı” vardır, kararı almasından çok önce, İstanbul Tabip Odası Mayıs 2014’te “aman bu inşaata dikkat, 8-10 ölüm olacak” demişti.  Olan oldu. Bir toplu iş cinayeti daha işlendi. İnşaatın yüksek katlarına çıkan asansör yere çakıldı ve dün gece 10 işçi öldü. Vali Mutlu, verdiği izni unutmuş olacak ki, “Evrak üzerinden net bir bilgiye ulaşamamış olmakla birlikte, saat 19’da bu çalışmanın tamamlanmış olması gerekiyordu. Ama itfaiyemize gelen ihbarın vuku bulduğu saat 19.45 olarak gözüküyor” demişti.  Asansörün altında kalan 10 bedende, “kamu yararı” vardı!!
 
Görüldüğü üzere, kar (para) için bu tip insanların neler yapabilecekleri ve insan hayatının (hepsi koyu müslümandır evvel Allah) bunlar için ne kadar değerli (?) olduğu apaçık meydanda…

Diyoruz ya, bunlardan “gerçekten de ” Allah korusun ve inşallah herkes gün gelir borcunu öder…

Editör

Like it? Share it!

Leave A Response