Seçimler yaklaştıkça ve en tepedeki şahıs rejim değişikliği ile ilgili beklenen adımlarını birer birer atmaya başladıkça, ülkede “medeni, laik, gerçek demokratik ve insan hak ve hürriyetlerinin kısıtlanmadığı” bir yönetimi savunan – daha doğrusu bunun elden gitmesinden korkan – kesimleri daha büyük bir endişe almış durumda..
Bu kesim mensupları inanıyorlar ki, en tepedeki şahıs (daha doğrusu onun ait olduğu bilinen iktidar partisi) bu önümüzdeki genel seçimden de galip olarak çıktığı takdirde, bu kişi “uzun süredir” gündemde tuttuğu BAŞKANLIK sistemine geçmek için bütün kanalları zorlayacak.. Tabii ki iktidar partisi mecliste gerekli oy mikarını sağladığı takdirde yine malum şahsın direktifleri doğrultusunda yapılacak bir anayasa değişikliği ile bu kişinin hayalleri gerçekleşebilecek ve ülke başkanlık sistemiyle idare edilmeye başlanacak.. Ama öyle bir idare ki ABD veya Fransa’da olduğu gibi burdaki iktidar sahibi şahısı doğru dürüst, yani layıkıyla ve bağımsız şekilde denetleyecek kuruluş olmadığından (zira kişi neredeyse hepsini kendi buyruğu etrafında hareket edecek şekilde yeniden düzenlemiş vaziyette) fiiliyatta ülkede herşey bu kişinin iki dudağı arasından çıkacak söze dayanacak.. Bunun adı da “ülkede istikrar, hürriyet ve hatta hatta İLERİ DEMOKRASİ” olacak.. Kime göre?
İşte onun içindir ki ülkeyi gerçekten de çok karanlık günlere ve halkın artık tahammülünün biteceği noktaya götürebilecek gelişmelere yol açacak bir 2015 seçim yenilgisinin “evde oturmayan yüzde 55” in en son görmek isteyeceği bir durum olduğu açıktır.
Bunun önünün alınmasına katkıda bulunmak için birçok STK ve tabii ki siyasi parti mensupları ve de muhtelif düşünür ve gazeteciler ellerinden geldiğince seslerini yükseltiyor, hatta yeni öneriler, fikirler getiriyorlar.. Bunlardan ilginç bir tanesi de sosyal medyada bir gruptan geldi… Grup moderatörü tabii ki grup mensuplarının görüşleri, arzuları ve fikirleri doğrultusunda rica niyetinde aşağıdaki mesajı yayınladı.. Bakın bu çağrı ne diyor;
DOSTLAR ACİL ULUSAL KOALİSYON İSTİYORUZ… SEÇİMLERE AZ KALDI…
ÜLKE KARANLIĞIN EŞİĞİNE GETİRİLDİ…
Gecikmeden bu konuyu gündeme alıyoruz ve paylaşıyoruz. Ülkeyi ciddi bir sıkıntıya sürüklemekte olan AKP iktidarına karşı Merkezin Sağındaki partiler, sendikalar ve STK’lar MHP etrafında birleşmeli, konuşmalı ve uzlaşmalıdırlar. Merkezin Solundaki partiler, sendikalar ve STK’lar ise CHP etrafında toplanmalı, konuşmalı, uzlaşmalı. Her iki grup da ortak birer deklarasyonla ve kendi grupları ile yan yana oturarak Türk Ulusuna birer açıklama yapmalıdırlar.
MHP etrafında, milliyetçi sendikalar, gençlik örgütleri, hemşeri örgütleri ve AKP harici SAĞ partiler toplanmalı ve isteklerini somut olarak ortaya koyup uzlaşmalıdırlar. SİNAN OĞAN gibi genç ve dinamik kadrolara daha ön planda görev ve yetki verilmelidir.
CHP etrafında ise IP, DSP, Milli Merkez, ADD, gençlik örgütleri, çevreci örgütler, ODTU-MD, Mülkiyeliler Birliği, İTU MD, TÜMOB ve Emine Ülker Tarhan hanımın Anadolu Partisi, Doç.Dr.Ümit Kocasakal, Metin Feyzioğlu ,Prof.Dr. Celal Şengör gibi marka isimler toplanmalı ve şartlar konuşulmalı, belirli uzlaşmalar çerçevesinde Türk Ulusuna bir ortak deklarasyon yayınlanmalıdır.
Şu an bu formül dışında ülkemizin karanlığın kıyısından dönme şansı yoktur.
Hem MHP hem de CHP yöneticilerindeki EGO merkezli tavır derhal son bulmalıdır.
Şimdiye kadar bu halinizle geldiğiniz nokta bellidir. Şimdi artık siz BİZİ dinlemek durumundasınız.
LÜTFEN PAYLAŞIN DOSTLAR….. Her gün en az 3 defa paylaşalım.
2023 Neymiş gösterelim… Cumhuriyeti reklam arası sananlara, kendilerinin bir kamera şakası olduğunu gösterelim.
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE PLATFORMU
https://www.facebook.com/groups/163370053872084/?fref=ts
Bu mesajın içeriğine ve bu cumhuriyetin yaşamasına katkıda bulunması gerektiğine inanan insanlarımıza biz de aynı çağrıyı yapıyoruz…
Vakit çok geç olmadan.. Son pişmanlılar ancak “SIKINTI VERİYOR”.. Vaktiyle büyük ve bilge sözü dinlemeyen çok bilir entellektüel “Evet ama yetmezciler” bile öğrendiler bunu.. Hem de acı şekilde…
Editör
