Facebook’ta bakınıyorum.. Bir mesaj gözüme çarpıyor (aşağıda mevcut).. Büyük monopollerin insanı nasıl adam yerine koymadan istediklerini dayatmalarıyla ilgili bir yazı.. yani kendi paramızla nasıl rezil (ve hatta hasta) olduğumuza dair…

Hayatın her alanında karşımıza çıkan.. Bizi limon gibi sıkıp suyumuz kalmayınca kenara atmak felsefesiyle çalışan bir sistemden bahsediyoruz, yani…

Yazı şöyle diyor;

“Bütün uzmanların ‘zehir’ diye nitelendirdiği mısır şurubunu kullanmayan TORKU’nun ürünleri büyük marketlere sokulmamaya çalışılıyor. Bu konuda firma yetkililerinde ve vatandaşlarda bir direniş söz konusu. Bu tür ürünlere ulaşımı zorlaştırma girişimine karşı vatandaş, “Sağlığımızı koruyan firmalar desteklenmesi gerekirken, köstekleniyor. Buna dur denilmeli. Tüketici her ürüne ulaşabilmeli” diyor.

KANSER YAPIYOR

Öte yandan marketlerde veya pazar yerlerinde satışa sunulan şekerleme, lokum ve çikolatalarda görülen anormal fiyat farkları dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, eğer bir şekerleme türü 1.5 TL’den 20 TL’ye kadar fiyatlandırılabiliyorsa, bir çikolata türü de 5 TL’den 50 TL’ye kadar çok farklı fiyatlarla satışa sunulabiliyorsa, burada bir anormalliğin olduğunu düşünmeliyiz.

Bu ürünlerde maliyet düşürmek için şeker yerine glikoz ve früktoz kullanıldığı belirtiliyor. Uzmanlar, bu konuda şu açıklamaları yapıyor: “Glikoz şurubu, bir diğer adıyla mısır şurubu, mısır nişastasından üretilen bir şeker türüdür. Normal bir şekerden çok daha tatlı olduğu ve daha ucuza mal edildiği için ekonomik. Bu ürünün kullanılıp kullanılmadığını anlamak tüketici için imkansız. Glikoz şurubu vücuda alındığı taktirde ön etki olarak vücudunuzun şeker dengesini alt üst eder, hormonal sistemlerinizi bozar ve uzun vadede kansere sebep olur. Astım ve multi sikleroz gibi hastalıklara neden olabileceği, bunun yanında karaciğeri büyütücü etkisi olduğu saptanmıştır.”

DEFANS VARSA AŞARIZ

Takvim’in haberine göre, Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, glikoz şurubu kullanmadan ürettikleri TORKU markalı ürünlerin büyük ilgi gördüğünü belirterek, “Biz bu coğrafyada yaşayan insanların sağlığını her şeyden önde tutuyoruz. Kendi çocuklarımıza yedirmeyeceğimiz hiçbir ürünü piyasaya sunmuyoruz” dedi. Konuk, büyük marketlerde daha az yer almalarıyla ilgili ise şu bilgileri verdi: “Biz genç bir şirketiz. Bu konularda da yeni sayılırız. O yüzden zamanla bunu da aşacağız. Defans varsa da bunu aşarız. Raflarda yer alırız.

Bu konudaki çalışmalarımız da devam ediyor.”

Hülya Soyturk
https://www.facebook.com/ZiraatTelevizyonu

Arkadaşlar, ey kendisine “BİLİNÇ” diye birşey verilen insanoğlu..

Lütfen, alışveriş yaptığımız market ve perakendiclerde ISRARLA bu firmanın ürünlerini isteyelim. Yoksa, MÜDÜRÜ çağırtığ ona söyleyelim ve o gün ilgili ürünü başka bir marka altında almayalım – MÜDÜRE DE ısrarla belirterek bunu….

Bizi SAĞILACAK KOYUN yerine koyan bu “pislik” monopollerin tekeelini kırmak için mücadele edelim.. EĞER İNSANLIK ONURUMUZUN FARKINDAYSAK – Üstelik de çok doğal çok basit bir sebep varken bu gayreti göstermemiz için; Sağlığımız…

Editör