Kitap ve kitap okumanın yararları üzerine düşünceler

kitapraGüzel ülkemizde kitap okuma alışkanlığının her geçen gün azalmasının nedenlerinden biri de dizileştirilmiş kitaplar olsa gerek. İnternet ve televizyon sayesinde zaten az okuyan bir toplum olan ülkem insanları daha da az okur hale geldi. Hele hele yeni nesil kitap okuma alışkanlığını bilmez oldu. Ne aileler ne de epitim kurumları yeterli teşviği sağlayamıyor.İnternet ve televizyon başında geçirilen ölü zamanla çocuklarımız kitap okumayı tamamen unuttu ya da hiç edinemedi. Son yıllarda iyiden iyiye artış gösteren dizilerin katkısıyla kitap unutuldu.Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de televizyonun, okuma alışkanlığını engellediği bilinen bir gerçek. Bu durum Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) hazırlanan raporda da ortaya çıktı. Televizyon izleme alışkanlığının, özellikle son yıllarda okuma alışkanlığı edinmede en etkin engelleyicilerden biri olduğunun belirtildiği raporda, çeşitli dönemlerde öğrenciler arasında yapılan anket sonuçlarına da yer verildi. Anketten hareketle öğrencilerin boş zamanlarının büyük bölümünü ‘evde geçirdikleri’ ifade edilen raporda ayrıca, her Japon’un yılda 25, her İsviçreli’nin 10, her Fransız’ın 7, Türkiye’de ise her 6 kişinin yılda sadece bir kitap okuduğu belirtildi. Televizyon izleme oranında ABD’ den sonra Türkiye ikinci sıraya yerleşti.

Yukarıdaki açıklama madalyonun bir yüzü. İkinci yüzü ise, kitapların dizileştirilmesinin kitap yazarına yapılan saygısızlığı. Kitabın içeriğinden çıkılıp, farklı senaryoların oluşturulması. Sakız gibi uzatılan dizilerin başında geçirilen harcanmış zaman.İnsanlar aralarında, günlük konuşmalarında artık dizileri tartışır oldu. Siyaset, ülkenin durumu, ekonomi arka sıralara atıldı. Ne acı bir tablo değil mi?

İnsanlar düşünmeden yoksun. Kim kiminle ne yapmış, kim kiminle aşk yaşamış, kim ne giymiş muhabbetleri yaratan televizyon bu ülke insanlarının cahil kalmalarının başlıca suçlularındandır. Arz talep diyerek saçma sapan dizilerin insanlara empoze edilmesi ile aptal, okumayan, düşünmeyen sıradan insanlar haline gelen bir toplum.Bir an önce gaflet uykunuzdan uyanmalı ve okumayı, araştırmayı öğrenmeliyiz toplum olarak. Yeni ufuklar açmalıyız penceremizden.

Özetle şudur ki, lütfenTelevizyona ve internete (özellikle yalnızca oyun ve eğlence için kullanıyorsak) bağlı kalmayalım. Onları amaç edinmeyelim, araç olsunlar bizim için… Dileğimiz, okuyan, düşünen, güzel insanların olduğu bir toplum haline gelmektir hiç şüphesiz ki 🙂

BİR ENDİŞELENEN
(20.03.2014)

Like it? Share it!