Ali Doğan Bey Facebook ortamında Çağdaş Türkiye Platformu kurucusu ve yöneticisi ve aynı zamanda gerçek bir Türk entellektüelidir. Burada da zaman zaman yazılarını (izniyle tabii) yayınlamaktan onur duymuşuzdur. Bakın kendisi tam da şu anda gündemde olan Türkiye ve Şangay Örgütü konusunda nasıl tespitler yapıyor. Biz çok değerli bulduğumuzdan sizlerle de paylaşmak istedik doğrusu. Kendisine bu değerli yazı için çok teşekkür ediyoruz.

“Değerli Dostlar

Uzun zamandır yazıp duruyorum Türkiye Şangay Örgütüne girecek diye. Şangay Örgütü başta Rusya ve Çin olmak üzere Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin de üye olduğu, NATO’nun karşıtı, eski Varşova Paktını andıran bir askeri, siyasi ve ekonomik örgüttür. Bu yapıya şu anda Hindistan ve Pakistan da dahil oldu, iran ise gözlemci üye statüsünde. Şangayın bizim açımızdan avantajları da var dezavantajları da var: Avantajları:

1- Türkiye kültürel olarak ve tarihi bağları itibariyle Avrasyaya dönerse kan uyuşmazlığı yaşamaz ve atayurdunda ayakları yere daha sağlam basar, daha çok söz sahibi olur. Zaten üyelerin yarısı Türk kökenli. Batının küstah ve iki yüzlü siyasetinden kurtulur. Batı Türkiyeyi hiç bir zaman canı gönülden severek yanında tutmadı, sadece Sovyetlere karşı bir ileri karakol olarak gördü ve bu yüzden ihtiyaç duydu.

2- Avrasya bugün dünya enerji, hammadde kaynakarının, dünya nüfusunun yani pazarının, dünya topraklarının yüzde 60-70 ini oluşturmaktadır. Batı bu zenginliklere ulaşmak için can atıyor ama bu iş hiç de kolay olmuyor. Orada Rusya, Çin ve Hindistan gibi devler var. Bizim ise bu yapının doğal bir parçası olduğumuz kesin.

3-Askeri açıdan üstünlüğün Şangayda olduğu bir gerçek. Batının savaşacak genç insan gücü ve sağlam disipliner orduları yok. Savaşacak asker sayısı olarak da çok büyük fark ortaya çıktı. Savunma Teknolojileri olarak Batı hala önde ama bu sadece bir karlı ticari iş sahası olarak ilgiye ve iltifata mazhar bir mevzu olarak kaldı.

Dezavantajlarına gelince:

1- Avrasyada maalesef demokrasi ve insan hakları yok denecek düzeyde. Çoğu dikta yada yarı-dikta rejimlerle yönetiliyor. Yani bizim için kel başa şimşir tarak.

2-Avrasyada bizim de ihtiyaç duyduğumuz iki önemli unsur yok denecek kadar az, finans ve teknoloji. Çin oldukça önemli miktarda döviz rezervi biriktirdi ama bunu Amerikan tahvilleri alarak değerlendiriyor, Amerikayı finanse ediyor. Bölgeye pek faydası yok. Bu kapital de aslında bir devlet kapitali, serbest bir finans değil.

Şimdi geldiğimiz yerde Sn CB Tayyip bey Şangay grubuna girebiliriz diyor. Bunu gerçekten uzun zamandır istiyor ve düşünüyor. Çünkü Batının ve AB’nin üyelik sürecindeki oyalamalarının yanında demokratik baskılardan ve yargılama mevzularından da endişe duyuyor, çekiniyor ve Şangayı bu anlamda bir güvenli liman, bir sığınak olarak görüyor olabilir.

Ancak NATO’dan çıkmanın hiç de kolay olmayacağını da çok iyi biliyor. Türkiyenin istihbaratından, ordusundan, polisinden ekonomisine ve bankacılık sistemine kadar nüfus etmiş bir Batıdan söz ediyoruz. Öyle ki Fettö darbe girşimi bile özellikle bu sebeple yaptırılmış olabilir.

Bizim Batı ile kırılma noktamız taa Türk askerine Irakta çuval geçirme hadisesine kadar uzanır. Musul, Kerkük ve Türkmenlere yapılan etnik temizlik olaylarına dayanır. En son Suriye ve Irakta PKK-PYD desteklemeleriyle katmerlenmiş durumda bu çelişkiler yumağı. Dolayısı ile Türkiye ciddi bir yol ayrımındadır ve büyük ihtimalle zor da olsa Avrasyaya katılabilir.

Şimdi bir fikir olarak denilebilir ki; Sn CB ve Türkiye aslında bu Şangay alternatifini Batıya karşı bir manivela olarak, bir koz olarak kullanmak istiyor, gerçekte böyle bir niyeti yok da denebilir. Ama ben böyle düşünmüyorum. Bu niyet Tayyip bey bakımından son derece ciddi bir niyettir bunu hissediyorum. Türk halkı da bu değişime son derece uygun ve yatkındır. En azından Arap çukuru yerine Avrasya dağları daha güzel geliyor gözlerimize ve kulaklarımıza.

Saygılarımızla…”

Ali Dogan
(Çağdaş Türkiye Platformu)
https://www.facebook.com/groups/163370053872084/permalink/537027149839704/