21. yüzyıl Türkiye’si … Kadim medeniyet … İleri demokrasi … Dünyanın ilk 20 ekonomisi … vesaire vesaire… Bunun gibi daha birçok güzellemeler ülkemiz hakkında… Kimden mi geliyor? Cevabı belli bu sorunun. Biz esas bunların ne kadar gerçek olup olmadığına bir baksak diyoruz. Şunu da söyleyerek başlıyoruz; Kadına “modern” anlamda öncelik verilmeyen kadının erkek egemenliğine karşı layıkıyla korunmadığı, yani özellikle “iş hayatında, sanatta kadının kendisini tam anlamıyla özgür hissetmediği” toplumlarda yukarıda yapılan güzellemeler “tökezlemeye” diğer bir deyişle yalnızca hayal ürünü olarak kalmaya mahkumdur.

Şimdi yukarıda yazılanların gerçek olduğu iddia edilen ülkemizde kadının konumlandırılmak istendiği bugünkü durumu bir düşünelim. Ne arzu ediliyor gerçekten de? “Kadın evinde otursun, çocuk doğursun… Evine ailesine baksın… Kocasına kayıtsız şartsız itaat etsin” vesaire vesaire … Bu arada bazen kocası “gerektiği için” (şüphesiz ki) kendisini şöyle güzel bir okşasın (hani dövme ayıp olur ya)… Kadın bunu da kabullensin ve “aile düzeni gerektirmiştir, kocam yapsa yapsa doğrusunu yapmıştır” deyip otursun…  Evet bunlar abartma gibi gelebilir bazılarına ama, bazıları için de durum aynen böyle maaleesef. Eskiden (15-20 yıl önce filan) o bazıları dediğimiz bugünkü gibi neredeyse çoğunluk değildi… Yüzde 15-20 filan olduklarında bayağı seviniyorlardı… Şimdi bir ordu kadar oldular maşallah, bazı devlet büyüklerimizin de teşvik ve özendirmesi sayesinde herhalde…

İşte resim böyleyken, “”değerli” gazi meclisimizde bir tasarı veriliyor, hem de anlamlı bir zamanda; Emekçi Kadınların Gününde…  Bu yasa teklifinin adı “Kadına Yönelik Şiddet”. Tasarıyı veren de CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu (seversiniz sevmezsiniz o ayrı)… Tanrıkulu getirdiği öneriyle ceza yasasında ve ceza infaz yasasında 11 maddeye “kadına karşı toplumsal cinayete ve şiddete dayalı” cümlesinin eklenmesini istiyor yalnızca. Pekiyi, ne mi oluyor mecliste? REDDEDİLMEYE LAYIK görülüyor bu teşebbüs… Bu öneri Ak Parti ve MHP vekillerinin hiçbir desteği olmadığı için komisyona bile havale edilip gündeme alınmadan red görüyor. Sağolun varolun değerli milletvekilleri… Günümüzde “esaslı” şiddet gören kadınlarımızı ne kadar düşündüğünüz de böylece belli olmuş oluyor.

İnsan bunu görünce acaba diye düşünmeden edemiyor… “Acaba Erdoğan haklı mı, bu meclisin fonksiyonlarını neredeyse tamamen sıfırlarken? Gerçekten de böyle hayati bir duruma ilgisiz kalabiliyorsa bu meclis, yalnız güç sahibi kişilerin istekleri – hani ayıp olmasın diye talimat demiyoruz – doğrultusunda el kaldırmaya veya boş kağıtlar imzalamaya mı yarar?” – Pardon bir de maaşları arttırmak hususunda bayağı da gayretlidir bu topluluk, hakkını yemeyelim.

İşte ülkemiz maalesef böyle resimler vermektedir… Şimdi varın siz en başta saydığımız güzelliklerin ne kadar gerçeğe uygun düştüğünü (veya bunu yakın bir tarihte  olabileceğini) bir düşünün hele… Yok canım yüzünüzü asmayın, Allah’tan ümit kesilmez malum.

Yasa teklifiyle ilgili link
http://www.cnnturk.com/turkiye/mecliste-kadina-yonelik-siddet-teklifi-reddedildi?utm_content=buffer882fc&utm_medium=social&utm_source=twitter.com&utm_campaign=buffer