1 Kasım 2015 Türkiye Cumhuriyeti tarihinin herhalde en önemli seçimi olacak. Bu ülkeye tek adam idaresini (çok kimse padişahlık diyor) getirmek isteyen bir zihniyetle, gerçek demokrasi, hak, hukuk ve hürriyet isteyen aydın kitleler mücadele edecek sandık başında oylarını kullanarak.
Ülke ya tekrara karanlık çağa (bakmayınız metro, köprü möprü göz boyamasına) doğru dört nala gidecek, ya da tekrar önünde beliren aydınlık bir ufuğa doğru Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği medeni yarınlara doğru yelken açarak gelişmiş ülkeler arasında yer alma mücaadelesine kaldığı yerden devam edecek.
Öyle bir zaman diliminde yaşıyoruz ki, tek bir kişinin ağzından çıkan neredeyse herşey (anayasayı değiştirebilme hariç bugüne kadar) ne yapıp edip kılıfına uyduruluyor ve yerine getiriliyor. İşte bu eşit ve adil olmayan koşullar altında devletin (en başta emniyet güçleri dahil) her türlü imkanını kendi lehine kullanabilme durumunda olan malum partinin sandık başında bazı (medyada geniş şekilde yazıldığı üzere) kendi lehine hilelere başvurmaması veya göz yummaması için oyunu kullanan tüm aklı başında vatandaşlarımızın oylarına sahip çıkmaları ve bu sırf bu iş için kendilerini hem de özveriyle görevlendiren “OY VE ÖTESİ” gibi kuruluşara destek olmaları gerekiyor. İnanıyoruz ki bu kadar yazılıp çizildikten ve uyarılar geldikten sonra muhalefet partileri de hiç olmazsa bu hayati günde ciddi şekilde ter akıtarak sandıklara sahip çıkacaklardır. Türkiye’nin istikbali için.. Karanlığa teslim olmamak adına..
Bu konudaki çalışmaları da özetlersek şu resmi görüyoruz;
Muhalefet partilerinin 1 Kasım’da yapılacak seçimlerle ilgili en büyük tedirginliklerinden biri sandık güvenliği. Sosyal medyada ‘seçimlerde hile yapılacağına’ ilişkin iddialar, seçmenleri seçim güvenliği konusunda kaygılandırırken, geçmiş yıllarda yapılan seçimlerde “büyük oy hırsızlıkları olduğunu” öne süren muhalefet partileri ile seçimlerin adil ve güvenilir bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini savunan sivil toplum örgütleri bu konudaki çalışmalar yürütüyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Önlemleri aldık ama her zamanki gibi hile girişimleri olacaktır. Görevlilerimizi eğittik. Her sandıkta 3 kişiyi görevlendirdik. Türkiye’de şu an 520 bin partili görevlimiz var. Sivil insiyatiflerle irtibatlı çalışıyoruz. Genel Merkez binamızda da sonuç tutanaklarına YSK’nın uyguladığı sistemin paralelini kurduk. Hem sandık başında hem de YSK’dan aldığımız sonuçla yetinmeyip kendi sistemimizle karşılaştırıyoruz farklılık var mı diye” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk ise 500 bin partilinin, oy çalınmasına karşı görevlendirildiğini ve eğitildiğini söyledi. Öztürk, sandık görevlilerinin özellikle hukuki hakları konusunda eğitildiğini, hilelere fırsat vermeyeceklerini söyledi.
Konuyla ilgili olarak diğer muhalefet partisi olan HDP’nin tespitleri de şöyle; Doğu ve Güneydoğu’da AK Parti ile çekişen HDP’de ise endişeler daha da yüksek. HDP’liler, 24 Temmuz’dan bu yana parti üyelerine yönelik tutuklama furyasının devam ettiğini belirterek, özellikle HDP’nin az bir farkla milletvekili çıkarbileceği batı illeri ile ilk kez milletvekili çıkardığı illerde seçim çalışması ve sandıklarda görev yapacak kişilerin hedef alındığını öne sürdü. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, “Oy kullanmaya gidişle ilgili engelleyici davranışların olacağından kuşkuluyuz. Oy pusulalarının toplanması ve taşınması sırasında farklı yöntemler kullanılacağına yönelik iddialar var. Sandık görevlilerinin çuvalarla birlikte oy toplama merkezine gitmesine yönelik hakkı var. Ancak emniyet görevlilerinin arabasında taşınması gibi uygulamalar planlanıyor. Eğitimlerimizde bu konularda çok duyarlı olunmasını öğütlüyoruz” diye konuştu.
Editör / Kaynak: Medya
