İnsan var İNSAN(cık) var…
Kimi aldığı rüşvetleri depolamak için 7 adet kasa bulundurur evinde, kimi yolsuzluk paralarını “SIFIR”layabilmek için villa alır, kimi de namusuyla pazarda tezgah açar.. Hangisi sizce gerçekten de ADAM GİBİ ADAM, insan gibi insandır? Tabii ki vereceğiniz cevap belli.. Ama maalesef toplumda öyle olmuyor. Birinci grup (malı götürenler) koruma ve özel maiyeti ile dolaşıyor, ikinci grup ise fazlaca bir kıymet ifade etmiyor.. Hani, durum öyle bir değişti ki eskiden “aman kızımız futbolcuya, davulcuya gitmesin” filan derlerdi, şimdi ise neredeyse millet kızını vermek için bu “GÖTÜRME” işlerinden iyi anlayan kişi arayacak yakında.. Yerli yabancı farketmez, İranlı’ da olabilir, Ameerikalı da.. Yeter ki böyle iş tutmayı iyi bilsin.. Hatta bazıları o kadar da yetenekli olabiliyor ki devletin bütçe açığını bile giderebilir mübarekler biraz gayretle.. Eee, kızı da böyle “adama” (??) vermeyeceksin de kime vereceksin değil mi ya?
İşin kara mizah tarafı bir yana, Türkiye halen eski bakan çocukları ve babalarının karıştıkları yolsuzluk skandalını konuşurken eski bir bakanın 29 yaşındaki oğlunun pazarda çalıştığı ortaya çıktı. Haberi yapan Hürriyet gazetesi muhabirine gerçekten de çok çok teşekkürler. Zira, “kim hangi partide ne renk don giymiş” haberlerini değil de bu tip haberleri de paylaşma gereği var bu “yolunu sapıtmış” toplum için azıccık da olsa umut ışığı görebilmemiz için..
Habere göre eski Çevre Bakanı Hamdi Üçpınarlar’ın oğlu Mehmet Üçpınarlar, sosyete pazarlarında işportada tezgâhtarlık yapıyor. Arkadaşlarının, “Gurur duyuyoruz” dediği Üçpınarlar, “Alın terimle, onurumla paramı kazanıyorum. Gerisi benim için önemli değil” diye konuşuyor.
Hürriyet gazetesinden Umut Erdem’in haberi şöyle:
“Yaklaşık 2 aydır işportada çalışıyor. Salı, cuma ve pazar günleri Çankaya’da Nişantaşı Sosyete Pazarı’nda, perşembe günleri ise Sıhhiye’deki Yenişehir Sosyete Pazarı’nda tezgâh açıyor. Tezgâhı koyacak yer kapmak için sabah saat 05.00’te pazarın yolunu tutuyor. Tezgâhı toplaması ise gece 22.00’yi buluyor. Bursa’dan ve Denizli’den ucuz fiyata bulabildiği havlu çeşitlerini ve nevresim takımlarını satıyor. Havluları 2.5 lira ile 15 lira arasında değişen fiyatlara satıyor. Nevresim takımlarının ücretleri ise 35 ile 150 lira arasında değişiyor. Kâr oranı ise yüzde 40.
Üçpınlarlar ise şöyle konuştu: Lojmanlarda oturmadık. Aileden hiç kimse koruma almadı. Bir evimiz tadilat oldu, 1-2 ay lojmanda zorla kaldık. Tezgâh işi yapmak beni rahatsız etmiyor. Şerefimle ekmek parası kazanıyorum.”
“ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ ANLAMAYANA DAVUL ZURNA AZ… ” diyelim ve bitirelim.. Tabii, en önemlisi “idare et be abi” şeklindeki toplumu mahveden canavar zihniyetin hakim olduğu kültürümüzün kendi içinde bir rönesans yapıp yapamayacağı bir gün.. Yoksa durum pek de umutlu değil açıkçası; Ne yapalım? Biz de şimdilik “idare edelim” bari …
KAYNAK: MEDYA / Editör
