Hükümetin (malum kişinin talimatı doğrultusunda) toplum üzerindeki baskısı her gün biraz daha artıyor. Hatta bırakın toplumu milletvekilleri bile bu işten nasibini alacakmış gibi görünüyor. Yani tam bir yıldırma ve korkutarak bastırma stratejisi uygulanacak gibi görünüyor, hem de artan şekilde.. Ne zaman mı? “İleri demokrasi” uygulmasına aday olduğumuz bir dönemde, hem de…
Evet son olarak da 22 Temmuz operasyonunda gözaltına alınan polislere Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne giderek destek veren milletvekillerine soruşturma açıldı. İlk okunduğunda inanılır gibi değil, aklı başında ve taraf (veya yalaka) olmayan herkes için.. Ama ne yazık ki gerçek, çok acı olsa da…
Nitekim, 22Temmuz operayonunda gözaltına alınan polislerin sorgulanmasını önledikleri iddiasıyla milletvekilleri Hakan Şükür, İdris Bal, İdris Naim Şahin ve Mahmut Tanal hakkında soruşturma başlatıldığı bildiriliyor. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, söz konusu 4 milletvekilinin, ‘örgütlü’ olarak adliyede kargaşa çıkarıp, polislerin sorgulanmasını engellemeye çalıştığı iddiasını soruşturuyor. Polislerin “Gözaltı süresi doldu” diyerek adliyeden çıkmaya kalkışmasına da aynı büro tarafından el konuldu.
AKP’den istifa eden Hakan Şükür, İdris Bal ve İdris Naim Şahin ile CHP’li Mahmut Tanal, polislerin sorguları sürerken adliyeye giderek soruşturmayı takip etmişti. İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu işe, şüpheli polislerin sorgulanma aşamalarının gerçekleştiği adliye nezarethanesi ve duruşma salonunu gören kamera kayıtlarına el koyarak başladı.
Bir gazetenin haberine göre, gözaltında bulunan polislerin İstanbul Adliyesi’ndeki sorguları sırasında, savcı ve hâkimlerin odalarının basıldığı, nezarethanelere kamera sokulduğu, hâkimin avukatlarca baskı altına alınarak çalışmasının engellendiği öne sürüldü. Örgütlü bir yapı tarafından yapıldığı iddia edilen eylemler sırasında, İstanbul Adliye Sarayı’nın temizlik işlerini yapan firmada görevli 2 personelin de telefonlarıyla çektikleri görüntüleri cemaate verdiği iddia edildi. Savcılık soruşturmaya, bu 2 personeli de dahil etti.
İşin aslına dönersek söz konusu vekiller bu olaylar esnasında şu fiilleri yaptılar:
Hakan Şükür: Adliyeye girerek gözaltındaki polisleri nezarethanede ziyaret etti ve avukatlarıyla görüştü. Aralarında eski Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Ömer Köse ve Emniyet Amiri Gaffur Ataç’ın da aralarında bulunduğu polislerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
İdris Bal: Çağlayan Adliyesi’ne gitti, gözaltındaki polislerin ve avukatların da kendisiyle birlikte yer aldığı bir kareyi Twitter’dan paylaştı.
Mahmut Tanal: Sorgu hâkiminin, bir MİT mensubuyla görüştüğünü açıkladı.
İdris Naim Şahin: Eski İçişleri Bakanı, 22 Temmuz operasyonu kapsamında adliyeye sevk edilen polis yakınlarını Çağlayan’daki Adalet Sarayı önünde ziyaret etti. Adliye önünde polis yakınları ile iftar yaptı.
Diğer taraftan adliyeden canlı yayın yapan Samanyolu TV yöneticileri hakkında da soruşturma başlatıldı. İnsan Hakları Savunucuları Derneği de yayınlarıyla yargıyı etkilemeye çalışan Samanyolu TV, Bugün TV, Zaman ve Bugün gazeteleri hakkında suç duyurusu yaptı.
Savcılık yetkilileri, soruşturma kapsamında milletvekillerinin örgüt üyeliği suçundan yargılanabileceğini kaydetti. Ancak milletvekilleri ile ilgili nihai karar TBMM tarafından verilecek. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan dosya TBMM’ye gönderilecek. TBMM, 4 vekilin yargılanmasına izin verirse milletvekilleri Şükür, Bal, Şahin ve Tanal hâkim karşısında çıkacak.
İşte 21. yüzyılın ileri demokrasi ile idare edilen Türkiye’si.. Beğenmiyorsanız, o sizin bileceğiniz iş.. Her 2 kişiden biri (esaasında yüzde 35 ancak) beğeniyor ya 🙂
KAYNAK: MEDYA
