Türkiye’nin enerji politikası ve çevre dostu kaynaklar

by admin | Pazar, May 11, 2014 | 1753 views

GÜNES ENERJİSİ
Türkiye geçtiğimiz on yılda kaydettiği ekonomik büyümeye paralel olarak dünyanın en hızlı büyüyen enerji piyasalarından biri haline gelmiştir.  Enerji talebinin 2023 yılına kadar yılda yaklaşık % 7 artacağı tahmin edilmektedir.

Ülke, geniş bir yerel piyasaya sahip olmanın yanı sıra stratejik açıdan başlıca enerji tüketicileri ve tedarikçileri arasında yer alarak bölgesel bir enerji merkezi konumunda bulunmaktadır. Mevcut ve planlanan petrol/gaz boru hatları, kritik Türk boğazları ve ülkede yeni bulunan umut verici hidrokarbon rezervleri, Türkiye’nin enerji fiyatları üzerindeki kontrolünün artmasını sağladığı gibi enerji köprüsü rolünü de güçlendirmektedir.

Su, jeotermal ve özellikle RÜZGAR VE GÜNEŞ gibi yenilenebilir enerji türleri Türkiye’de bol miktarda bulunmakla birlikte uygun tarife garantileri ile desteklenen teşvik edici politikaların önümüzdeki yıllarda ulusal şebeke içindeki payının artması beklenmektedir.

Dolayısıyla, bütün bunlar Türkiye enerji sektörünü derinlemesine şekillendirip bu sektörü dünyadaki en cazip yatırım yerlerinden biri haline getirmiştir. 2023 yılına kadar Türkiye’deki enerji talebini karşılamak için gerekli toplam yatırım miktarının, son on yılda gerçekleştirilen toplam yatırım miktarının iki katını aşarak yaklaşık 120 milyar ABD doları olması beklenmektedir.

Türkiye’nin Cumhuriyetin 100. yılının kutlanacağı 2023 yılına yönelik vizyonu gereği enerji sektörüne ilişkin yüksek hedefler öngörülmektedir. Bu hedefler arasında şunlar da yer almaktadır.

Kurulu gücün 120.000 MW’a çıkarılması, Yenilenebilir enerji kaynakları payının % 30’a yükseltilmesi,  Kurulu rüzgâr enerjisi kapasitesinin 20.000 MW’a ulaştırılması, 3.000 MW güneş enerjisi kapasiteli santrallerin kurulması.

Ümit edilir ki, yönetim aklını başına alıp özellikle GÜNEŞ enerjisi ve RÜZGAR enerjisi üzerine yoğunlaşsın ve vatandaşı nükleer enerji gibi Allah korusun her zaman elimizde patlayacak bir bomba ile başbaşa bırakmasın.

(Nükleer enerjinin nasıl bir büyük tehlike olduğunu biliyoruz. En son Japonya’da da gördük. Japonya, üreticisi olduğu teknolojiden kendisi bile vazgeçerken, Almanya bu santrallarını kapatmaya karar vermişken bizim beyler NÜKLEER macerasına doğru yelken açıyorlar. Hem de hangi mazleme ile, benzin istasyonunda sigara içip, cep telefonuyla konuşan kafa yapısına sahip malzeme ile… Umut edilir ki bir mucize olur ve nükleer santral projeleri toptan iptal edilir. Belki bu bazı gelir kayıplarına neden olabilir bu işten ekmek yeme peşinde olanların ama zaten yeterince kazanmışlardır onlar şimdiye kadar malum…

Like it? Share it!

Leave A Response