AKP daha ne kadar gidebilecek?

DAVUTOĞLU-EL-SALLAMAÜlkeyi oldukça uzun bir süredir yöneten – denebilirse tabii – AKP, 7 Haziran tarihli son seçimde hiç şüphe yok ki umduğunu bulamadı. Hem de neye rağmen, en tepedeki muktedir şahısın bütün gücüyle bu parti lehinde propoganda yapmasına rağmen – ki CB olarak ettiği yemine sadık kalmayarak tarafsızlığını bozduğu için yasayı çiğnediği iddia edildi birçok hukuk adamı tarafından. Halk net olarak kırmızı kartı çıkardı ve “Dur bakalım hemşerim. Biz senin başkan filan olmanı istemiyoruz. Hatta, desteklediğin partiye de tek başına iktidar vermiyoruz” dedi.

Muktedir kişi ise ilk başta bunu mecburen saygıyla karşılamak zorunda kalmış gibi görünse de, ne yaptı etti işi yine “SEÇİM TEKRARI” safhasına kadar getirdi, “Yeni bir seçimde nasılsa bundan kötü olmaz, ama belki de bu sefer çoğunluk alarak avucumdaki parti tek başına iktidar olur ve ben de borumu öttürmeye devam ederim, istediğim gibi” diye.

Ayrıca bu arada kendi tasarımı olan açılım (veya demokratikleşme) serüveninde neredeyse aynı saflarda yer aldığı Kürtlerle kanlı bıçaklı olma pahasına devlete sert yüzünü göstermesi için her türlü talimatı da verdi. Kimsenin şüphesi yok ki, terör örgütünün de sertleşmesi sonucu gelen ölüm haberleri HDP alyehine çalışmaktadır ve AKP nin oylarına az oranda da olsa bir katkı yapacaktır, muhtemel seçimde.

Yani ve diğer bir deyişle işler malum şahsın istediği gibi gitmeye başladı dersek pek de yanılmış olmayız. Nitekim, ağzından baklayı çıkararak Kasım ayındaki seçim tarihini bile açıklamakta mahzur görmedi “şak” diye..

Şimdi mesele şu; Bu halk (ki maalesef cehaletin pençesinde olan ciddi kalabalık bir kesim mevcut ve bunlar dolayısıyla AKP’nin de pençesinde) seçim tekrarında bu şahısa teveccüh göstererek onu yine ödüllendirecek mi, yoksa 7 Haziran’da olduğu gibi bir kere daha sukutu hayale uğratacak mı? Zira bu kişiye bir kere daha kredi açılması demek belki de bu sefer gerçekten de geriye dönüşü olmayan yola girmek anlamına girmek demek olabilecektir, bizce.

Bu konuda KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı ve önemli fikir önderlerimizden Tarhan Erdem’in görüşleri insanın içine biraz su serpmiyor değil doğrusu. Tarhan şöyle diyor erken seçimle ilgili olarak kaleme aldığı yazısında;

“Demokrasi, yönetim ve hukuk reformundan korkan bir grup siyaset adamı Türkiye’nin önünü kesmeye çalışmaktadır; başkaları değil. Hile, huda, tehdit, şantaj, zulüm, zorbalık, bütün çabalarınız boşunadır; hiç şüpheniz olmasın; halkımız oyunu gördü; cevabını verecektir. Hiçbir yurttaşımızın ümitsizliğe düşmeye hakkı yoktur.  Zafer yakındır. Evet, uzakta değil; demokrasi ışığı seçim gecesini gündüze çevirecektir”.

Tabii, işlerin Tarhanîn ifade ettiği kadar kolay olduğunu sanmak bizce biraz saflığa girer olsa olsa. Ama umalım ki bu fikir adamı haklı çıksın ve Türkiye demokratik yollarla gereken temizliğin yaparak gerçek demokrasi yolunda süratle ilerlemeye başlasın.

Editör

Like it? Share it!

Leave A Response