Facebook ortamında çok güzel (yurtsever ve ilerici) fikirlerini sıklıkla okuma fırsatını bulduğumuz Hande Öngör Oetterman isimli hanımefendi öğretmenler günü münasebetiyle çok isabetli bazı görüşlerini paylaştı sosyal medya ortamında. Biz de hoşgörüsüne sığınarak buraya alıyoruz söz konusu yazıyı, aynen.. Belki birkaç insanımız daha okur da insanlarımız toplumumuzun nereye doğru gittiği konusunda bir kerecik ayılırlar diye ..
Editör
“Bu öğretmeni hatırladınız mı.
Halil Serkan Öz.
Yalova valisinin sınıfta çocukların gözü önünde sakalı yüzünden azarladığı,hakaret ederek sınıftan kovduğu ve bunu kendine yediremeyen, kahrolan, üzüntüsünden kalp krizi geçirerek ölen öğretmen.
Ben bunu hiç unutamıyorum.
O günlerde hatırlarsanız,öğrencilerine tavsiye niteliğinde yapmış olduğu okumaları gereken kitap listesiyle haber olmuştu.
3 Fotoğrafı ve o konuşan fotoğraflardaki hali hiç gözümün önünden gitmez,
Öğrencilerinle olan fotoğrafındaki samimiyeti
,aşağıda paylaştığım Schopenhauer okurken ki bilgeliği ve yürüyüş sırasında kalp krizi geçirdiği andaki naifliğini gösteren 3 fotoğraf var zihnimde kalan..
Bugün öğretmenler günü ya, ben en çok onu anıyorum..
Günümüz Türkiyesinde mum yak öğretmen ara smile ifade simgesi Nerdeee böyle öğretmenler.
Eğitim bitik, sistem mistem yok , öğretmenlerin tabii istisnaları var ama maalesef çoğu bu sistemin içinde kendini dönen çarklara kaptırmış kişiler.
Çoğumuz çocuk okutuyoruz, 35 yaşında doğurmuşum tek evlat.
Doğal olarak ulaşabildiğim (kendimce) en doğru en iyi eğitimi vermek istiyorum çocuğuma.
Bu istek bile başlı başına büyük bir saçmalık.
Her çocuk zaten bunu alma hakkıyla doğuyor.
Gelişmiş ülkelerde ebeveynlerin hiç böyle derdi tasası yok, çocuk doğuyor okul yaşına geldiği anda hiç sorunsuz sistem tıkır tıkır başlıyor çalışmaya ve o çocuğu,çocuğun isteği arzusu ilgisi dikkati becerisi yönünde eğitiyor.
Hiç bir anne babanın, ay acaba çocuğumuzu hangi okula versek, hangi öğretmen daha iyi, ay şu hoca muhteşemmiş özel ders de veriyormuş saati bilmem kaç lira ama harika, ay acaba Fetonun okulu mu yoksa Atatürkçü bir okul mu, eyvah bizim okul imam hatip oldu, eyvah Teog eyvah lys ygs vırt zırt gibi dertleri yok.
Ama bu ülkede öyle mi :?? Değil.
Çocuğuma bu sınıfa kadar ödediğim akıttığım para bir servet.
Peki ,bari bu servete karşılık çocuğum istediğim kalitede eğitimi alıyor mu.
Yooo hayır.
Çünkü zaten bu ülkede öyle bişey yok smile ifade simgesi
Durum vahim hatta vahim ötesi frown ifade simgesi
Hadi lay lay lom öğretmenler gününü kutlayalım günü değil artık Türkiye ..
Piyasada ne o Baş Öğretmenin öğretmenleri var ne de fikri hür vicdanı hür yetişen çocuklar.
Hepimiz suçluyuz.
Bunu değiştiremiyor ve dönen pis çarkların arasına bir yerinden girdiğimiz için.
Veliler, öğretmenler, idareciler, iktidarlar.
Olan çocuklara oluyor,
gelecek nesillerimiz heba oluyor,gidiyor, kayıyor elimizden.
Her çocuk EŞİT-ADİL-PARASIZ-KALİTELİ-BİLİMSEL-LAİK eğitim alma hakkıyla dünyaya geliyor.
Ama bu ülkede o hak çocuklara verilmiyor.
Kendi çabasıyla minicik de olsa fark yaratan, idealist, sevgi dolu öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyorum.
gerisi tırt.”
Aklınıza kaleminize sağlık Hande Hanım.. İyi ki sizin gibi düşünmesini ve bunkarı paylaşmasınuı bilen KADINLARI da var (halen de) bu ülkenin.. İnşallah da bunların sayısı “mucizevi” şekilde çoğalır, en kısa sürede – koyun misali yaşayanların çoğalması yerine.
