Evet, net olarak belliydi Perşembenin gelişi Çarşambadan…

Diğer bir deyişle Aksaray’da oturan şahsın, şu anda Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmekle görevli hükümetin direksiyonunda oturması gereken şahsı etkileyip hatta daha da öteye ona direktif (hiç abartmadan) verip Türkiye’ye yine aylar kaybettirecek bir maceranın içine iteceği çok açıktı.. ve beklenen oldu…

Bu olay şunu bir kere daha gösterdi ki “SARAYDA” oturan şahıs AKP üzerindeki bu gücünü muhafaza ettiği müddetçe bu ülkeye rahat nasip olmayacaktır. Zira malum şahıs artık hiç şüphesiz ki kendi menfaatine halel gelmemesi için erken seçim de dahil olmak üzere birçok olasılığa olur verecek, daha doğrusu bunları hayata geçirmek için gözünü bile kırpmayacaktır.

Evet, işte bugünkü KK ve Davutoğlu görüşmesinden sonra yapılan karşılıklı açıklamalar tüm ülkeyi yeniden bir panik ve umutsuzluk havasına sokmuş bulunmaktadır. Üstelik Davutoğlu’nun açıklamasından da anlaşılmaktadır ki çamura yatan maalesef AKP olmuş bulunmaktadır. Zira bu partinin 3-5 ay sonra seçim yapılana kadar CHP’yi koltuk değnek olarak kullanmayı hedeflediği de açık olarak görülmektedir.

Şimdi soru şudur ki, 3-5 ay sonra halk bir daha sandığa gittiğinde muktedirin hedefi olan yeterli oy çoğunluğunu AKP’ye verecek midir? Sarayda oturan şahsın hiç şüphesiz ki “hesabı” aynen de budur.

Bekleyelim ve görelim; Zaten halk yine bu kişiye istediğini verirse her şeye de layık olduğunu göstermiş olacaktır. Tabii, gönül arzu eder ki bu kişiye artık hepten “YETER… Yakamızı bırak git artık” desin…

Editör