Darbe teşebbüsü neticesinde tutuklanan Akın Öztürk ifade verdi

AKIN-OZTURK
Hakikaten de çok tuhaf bir ülkeyiz..

Darbe teşebbüsü oluyor… Başarı sağlayamıyor bilindiği üzere…

Arkasından hemen basında bombardıman başlıyor; “Bilip bilmeden, emin olmadan” daha doğrusu.. Yani “doğru veya yanlış” demiyoruz herhangi bir haber için.. Yalnızca hani “haber atlatma” denilen olay var ya; “Senden önce ben verdim olayı” rekabeti veya yarışması… İşte son olarak bu darbe teşebbüsü olayında da aynı “karambolü” yaşadık ve yaşıyoruz…

Aynı zamanda eski Hava Kuvvetleri Komutanı’ da olan AKIN ÖZTÜRK isimli bir generalin darbe teşebbüsünün başı yani bir numarası olduğu haberi yayınlanmaya başladı hemen gazete ve internet sitelerinde… Hemen senaryolar oluşturuldu… Ondan sonra birbirini tutmayan haberler okumaya başladık vs.. Hatta bu konuda koskoca Anadolu Ajansı kendi haberini düzeltmek zorunda kaldı.

Akın Öztürk ise son olarak verdiği ifadesinde şöyle dedi (kaynak: medya)

“YÖNETEN BEN DEĞİLİM”

Ben 15/07/2016 günü gerçekleşen Askeri darbeyi planlayıp yöneten bir kimse değilim. Bu askeri darbeyi kimin planlayıp yönettiğini bilmem. İstanbul’da olay günü bir arkadaşımın kızının düğünü vardı. Oraya katılmam gerekiyordu. Ben İstanbul’a gidemedim. İzmir’deki noter işlerim dolayısıyla gidemedim.

Ben İzmir’de noter işleri yaptırdığımı ispat edebilirim. İzmir’de saat 11:30 civarında noter işlerim bitti. Sonra saat 13:30 sıralarında Ankara’ya askeri uçakla yanımda Kara Kuvvetleri Komutanı ile birlikte geldim. Doğrudan torunlarımı görmek için Akıncı Üssüne gittim.

Ben Akıncı Üssündeki Lojmanda akşama kadar vakit geçirdim. Akıncı Üssünde mutat uçak iniş ve kalkışlar oluyordu. Devamlı hareketlilik olduğu için ben önce bir şey fark etmedim. Düğün sahibi Mehmet Şanver’i aradım. Tebrik ettim.

Bir süre sonra o da beni tekrar geri aradı. Uçakların alçak uçuş yaptığını, ne olduğunu sordu. Televizyonda alt yazı geçtiğini söyledi. Bende bu sırada televizyonda gelişmeleri izliyordum. Hava Kuvvetleri Komutanı da bu düğünde idi.

Beni aradı ve uçuşların Ankara’da alçak geçiş yaptığını, bu duruma müdahale et dedi. Bende bunun üzerine üs komutanlığına telefon ettim. Görüştüğüm kişi üs komutanı ve misafir olarak orada bulunan Kubilay Selçuk’tu. Genelkurmay Başkanının da üste olduğunu söyledi.

Bende hemen yanına gittim. Ben yaklaşık 5 dakika içerisinde Genelkurmay Başkanı’nın yanına gittim. Benim oraya gittiğimde hava kararmış ancak saatin kaç olduğunu bilemiyorum.”

Öztürk suçlu, hatta bu hareketin başı da olabilir.. Yani ciddi bir ihtimal olarak görünüyor AKIN ÖZTÜRK isimli komutanın hakikaten de bu darbe teşebbüsünün başı olduğu. Ama biraz sabır, biraz araştırma biraz saygı lütfen… Kişiye göstermiyorsun bunu – daha bu konuda suçu ispat edilip mahkemece onaylanmadığı için yazıyoruz bunu – bari okuyucuna saygı göster. Haberi hiç olmazsa öyle ver ki, okuyucun bunun şu an için kuvvetli olasılık olduğunu algılayabilsin, vesaire.. Ondan sonra da olayı yani duruşmayı, mahkemeyi yakından takip et ve adım adım gerçekleri neticesiyle birlikte okuyucun ve izleyicinle paylaş. İşte o zaman gazeteciliğin “makbul” olanını, gerçekten de saygıyı hak edenini yapmış ol.

Bu tabii ki son olayla ilgili bir örnek yalnızca… Bunun gibi daha neler neler var saygıdeğer basınımızın yayımcılık ilkelerini çiğneyerek yaptığı… İnşallah birçok konuda olduğu gibi bu konuda da kendimizi geliştirir ve daha iyisini becerebiliriz zaman içinde…

Editör

Like it? Share it!

Leave A Response