Evet başlığıa bakınca birçok kişinin ilk etapta “dalga mı geçiyorsun lan sen” diye düşüneceğini biliyoruz. Böyle bir başlık atmamızın nedeni bu kişinin Türkiye için “demokrasi umudu” filan diye pazarlanmasıydı birçok saf (mı desek, cahil mi) çok bilir entel vatandaşımız tarafından, son seçim kampanyalarında filan..
Biz de diyorduk ki; “Bu kişi PKK dan izin alamadan tuvalete bile zor gider. Onun için bu güzel tebessüm ve hoş nüktedan ifadelere kanıp da bunun hedefinin ülkeye demokrasi getirmek filan olduğunu sanmayın. Bunun hedefi de PKK yol haritası doğrultusunda – ki o da KCK ya bağlı anlaşıldığı üzere – Güneydoğu’yu Türkiye’den koparıp kurulmakta olan (çoğu gitti azı kaldı) Büyük Kürdistan’a iltihak etmesini yani katılmasını sağlamaktır”.
Neticede ne oldu geldiğimiz safhada? Cevabı gayet kolay. Bakın söylediklerine hele; “Belki kürtlerin bağımsız devleti de olacak, federal devleti de, kantonları da, özerk bölgeleri de ” vesaire … Nerede ne zaman söylemiş bunları? Diyarbakır’da öz yönetim gündemiyle olağanüstü bir araya gelen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) toplantısında.
Neler oldu bu toplantıda pekiyi? Kongre (DTK) “Özyönetimlerle ilgili siyasi çözüm deklarasyon” yayınladı ve Kürt sorununun çözümü için “özyönetim modeli” önerdi. “Özyönetimlerle ilgili siyasi çözüm deklarasyonu” metninde Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi, yerel asayiş güçlerinin kurulması ancak bu güçlerin merkezi idare ile koordinasyon içinde çalışması, merkezi hükümetin yerel üzerindeki her türlü vesayetinin kaldırılması, trafik hizmetlerinin yerelleşmesi, adalet, sağlık, eğitim, kültür, inanç gibi birçok konuda yerel seçilmiş organların politika üretmesi, yeraltı ve yerüstü kaynaklardan yerele pay aktarılması gibi 14 maddelik talep listesi yeraldı. AYRINTI İÇİN TIKLAYIN
İşte aşağıda linkini verdiğimiz ve değerli gazeteci Taha Akyol tarafından kaleme alınan yazıyı okuduğunuzda da zaten bütün meselenin BÜYÜK KÜRDİSTAN devletine giden yolda taşları yerine birbir yerleştirmek uğraşı olduğunu görüyorsunuz.
Onun için bundan sonra hiçbir “SİVRİ ZEKA” ENTEL arkadaş bu kişiyi bizlere ve de daha önemlisi Türkiye’ye demokrasi sembolü / umudu filan gibi etiketlerle empoze etmeye kalkmasın, birazcık akıl ve sağduyu varsa eğer..
Editör
TAHA AKYOL’un yazısını OKUYUNUZ.
