Esas mesele demokratik özgürlük mü?

KÜRT AÇILIMIKürtlerin diğer Türk vatandaşlarından hangi eksiği var şu anda anayasal hakların kullanılması açısından? Yani, “OY HAKKI” aynı mı? Seçme seçilme hakları aynı mı? Devler memuru olma vesaire hep aynı mı? Aynı..

Adam çıkmış ekrana, diyor ki “Efendim, Kürtlerin derdi egemenliği eşit şekilde paylaşmak, başka bir derdi yok bunların. Zaten Türkiye Cumhuriyetine bağlılıklarını yine teyit etmiş bulunuyorlar ve buna devam etmek istiyorlar” vesaire vesaire..

Bunları söyleyen DOĞU ERGİL isimli “profesör”.. Hani bundan yıllarca önce Kürt raporunu yazıp hatta bir sürü de tehditler almış olan bilirkişi..

Şimdi biz de sormak istiyoruz Muhterem Ergil’e;

Kürtlerin diğer Türk vatandaşlarından hangi eksiği var şu anda anayasal hakların kullanılması açısından? Yani, “OY HAKKI” aynı mı? Seçme seçilme hakları aynı mı? Devlet memuru olma vesaire hep aynı mı? Aynı..

Bütün bu haklara aynen sahipler Kürt kökenli vatandaşlarımız.. Yani bir ÇERKEZ veya BOŞNAK kökenli vatandaş veya Türk’üm diyen Türk kökenli (neyse o) vatandaş hangi haklara sahipse bir Kürt vatandaşımız da aynı haklara eksiksiz sahip şu anda.. Kabul etmek gerekir ki AKP son dönemlerde getirmiş olduğu yeni düzenleme vs ile herhangi bir fark varsa onu da kaldırdı ortadan..

İstenen bu değil miydi sahi? Öyleyse neden devam etti ve ediyor hala düşmanlık ve terör örgütünün faaliyetleri, silahlı şantaj ve dayatma?

İşte burada ayna gibi ortaya çıkıyor esas gaye; Her ne kadar Kürtçü bayraktarlar ha bire yerinde manevralar yapıp “yok efendim biz ayrılmak istemiyoruz” gibi gerçek dışı beyanlarda bulunsalar da, esas maksadın neticede ayrı bir Kürt devletini vücuda getirmek olduğu net olarak anlaşılıyor.. Gerisi “PALAVRA” dır.. Ne denirse densin laf salatasıdır ancak..

Tabii ki bu vatandaşlarımız yeni kurulacak bir devlete yalnızca bohçalarını alıp katılmayacaklardır.. Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu topraklarımızı da beraberlerinde alacaklardır.. Yani bu toprakların zaman içinde temeli Kuzey Irak’ta atılmış olan Büyük Kürdistan’ın bir parçası olması ön görülmekte ve hedeflenmektedir.. Bu da gayet normal zira böyle büyük bir ideal peşinde koşan kim olsa başka türlü düşünmezdi..

Onun için “ana dilde eğitim, mahalli yönetim” filan falan gibi bütün “görünür” talepler altında esas nihai talep (henüz dayatılmadı) Diyarbakır ve çevresi toprakları alıp Kürdistan’a katmaktır..

Bunun aksi türlüsünü düşünmek “saflıktır” en hafif ifadesiyle – eğer kötü niyet değilse..

Bu arada hatırlanması gereken çok önemli bir nokta da “ha bire demokrasi, eşitlik, özgürlük” nutukları atan birilerinin, KERKÜK’ te ne haltlar yediğini ve “SIRF” bu şehri Kürt şehri haline getirmek için oradaki hem de çoğunluk Türk kökenlilere nasıl bir muamelede bulunduklarını, nüfus idarelerindeki evrakları yok ettiklerini ve ölümcül bir terör estirdiklerini da hatırlamamak ölümcül hata olacaktır..

Zaten bundan daha çok kısa bir süre önce Güneydoğu’da kalkışma (isyan) teşebbüsünde bulunan örgütün hangi stratejinin peşinde olduğunu hatırlamakta fayda var.. Bu olayın o bölgede bir halk isyanını başlatarak, devletin mecburen müdahalesine neden olmak, devleti vatandaşla karşı karşıya getirmek ve neticede Uluslararası Topluma “Bakın işte iç savaş var ve bir halk yok edilmek isteniyor.. Gelin müdahale edin bizi kurtarın” planını uygulamak için sahneye konduğunu bütün bilirkişi ve uzmanlar net olarak açıklamıştı hatırlarsak eğer…

Onun için pembe “demokrasi ve eşitlik” rüyaları görerek bu işin halledilebileceğini sanmasın kimse bizce..

En doğru ifadeyi bundan bir süre önce Ahmet TÜRK isimli BDP’ li söylemişti hatırlarsak; “Cin şişeden çıktı bir kere” demişti.. Doğru söze ne denir? Adam çok net olarak ifade etmişti durumu..

Zaten bundan 15-20 yıl sonra eller kalktığında oylama için Kürt vatandaşların çoğunlukta olması kaçınılmaz gibi görünmüyor mu sizce, biraz düşünme zahmetine katlandığınızda? Adam en az 5-10 çocuk arası yapıyor, Kürt kökenli olmayan vatandaşım ise 2-3 çocuğu hedefliyor ortalama.. Ne olur peki bundan 15-20 yıl sonra? İşte onun için Muhterem Başbakan’ın en az 3 çocuk istiyorum demesini ısrarla desteklemek mi lazım ne? Hatta az bile bu durumda.. Bizce hiç olmazsa 5 çocuk yapmak lazım..

Ne dersiniz? Biz de bundan 20 yıl sonra Kerkük’teki Türk asıllı kardeşlerimizin durumuna düşer miyiz kendi öz yurdumuzda?

14.03.2013
(Çerkez asıllı) BİR TÜRK VATANDAŞI

Like it? Share it!

Leave A Response