Türkiye gerçekten de çok ama çok ilginç bir ülkedir. Esasında bu ifade oldukça eksik kalır bu ülkeyi tarif etmek için. İlginç ötesinde “nevi şahsına münhasır” (kendine has) bir toplumdan ve kültürden (??) bahsediyoruz… Şüphesiz ki bizler “bir şey olmadan kendini nimet sananların çok bol olduğu” topraklarda yaşıyoruz.. Örneğin,...

Gerçekten de voleybolcu kadınlarımızla ne kadar övünsek azdır.. Bu ülkede işini dibine kadar hakkıyla ve doğru yapan çok ender insanlardan oluşuyor takımımız – Aynen potanın sultanları gibi… Keşke insanlarımız (??) örneğin mezhep kavgası gibi tarih öncesi garip şeylerle uğraşıp birbirlerini yiyeceklerine bu güzel insanları örnek...

Sanat denince genellikle “yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi aklımıza gelebilir”… Fakat diğer taraftan sanat belki de yüzlerce farklı şekilde de tarif edilmiştir. Örneğin; “Bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık; bir meslekte...

Ege Bölgesi gerçekten de genç sanatçıların yoğun şekilde faaliyet gösterdikleri bir bölgemiz; Ressamlar, seramikçiler, heykeltraşlar ve daha başka sanat dallarında.. Bunların arasında hem tatlı bir rekabet hem de oldukça güzle bir dayanışma var ve bunu FACEBOOK gibi sosyal medya ortamında bile rahatlıkla görebiliyorsunuz. Biz de sayfalarımıza...

Düşünce ve düşünce özgürlüğü kadar “”SANAT VE KÜLTÜR” de bizce son derece önemlidir insanın gelişmesi yeşermesi açısından. Bu bakımdan sayfalarımızda zaman zaman sanatla uğraşan insanlarımız hakkında da yazılar yayınlamaktayız. Bu paylaşımımızda EGE BÖLGESİ’nde faaliyet gösteren bir ressam hakkında yazmak...

Seçimlere çok az bir süre kala ortalık iyice kızışır ve bu arada TL de dibe vururken, bu konularda bir uyarı da Dünya Bankası’ndan geldi. Dünya Bankası Türkiye’ye yönelik büyüme tahminlerini açıkladı ve seçimlerle ilgili uyarılarda bulundu.  Buna göre, Dünya Bankası’na göre Türkiye’nin 2015 sonunda yüzde 3 büyümesini...

 Yıl 2015.. Yer Türkiye.. Bazı yukarı perdeden “ATANLARIN” dediği gibi “Kimsenin gücünü test etmeye kalkmaması gereken” ülke.. Vay be.. Saf olsak (hani koyun demedik de..) bayağı da yiyeceğiz bu palavraları.. Arkadaş senin ülkende bir gün boyunca elektrik kesiliyor ve sen bunun önüne geçemiyorsun.. Sebebinden bile haberin yok...

İnsan düşünmeden edemiyor; “İyi ki bu hükümette en azından Ali Babacan diye biri var”… Evet, en gergin zamanlarda (bilhassa ekonomiyi ilgilendiren) devamlı ortaya çıkarak piyasanın gazını almış ve daha fazla ve sert olumsuz hareketleri önlemiştir bu değerli ekonomist.. Tabii bu da ancak malum iktidar sahibinin müsaade ettiği ölçüde olabilmiştir.....

Ülkemizde özellikle son 12 yıldır bir CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI pompalanmaya çalışılıyor…Sistemli ve kararlı bir şekilde.. Tabii ki nihai hedefin insanlara – özellikle dini duygularına daha çok bağlı olan mütedeyyin kesimi kullanarak – Cumhuriyet ve de esas olarak ATATÜRK düşmanlığı pompalamak ve nihayetinde de ülkeyi tekrar bir karanlık...

Sene 1982.. Yer Arjantin açıklarında FALKLAND adaları.. Yıllarca İngiliz Devletinin hakimiyeti ve koruması altında kalmış bir sömürge.. İngiltere’den uzaklığı ne derseniz eğer yaklaşık 13,000 km.. Yani tam deyimiyle dünyanın öbür ucunda.. Arjantin esasında belki de haklı olarak bu adacıkların resmen kendi toprağının içine girmiş bulunduğu...