Aşağıda bir yazı yayınlıyoruz. John Perkins isimli yazarın kitabından. Kendisi öyle bir hikaye anlatıyor ki azıcık dikkat bile insana “Bu adam Türkiye’nin fotoğrafını tasvir ediyor” dedirtiyor.. Yazı güzel olmasına çok güzel de önemli ama ÇOK ÖNEMLİ bir sorun var.. Bunların çoğunu bu ülkenin en az yüzde 60 ve hatta daha fazlası...

Bu ülke kendi içindeki düşman ve hainlerden çektiği kadar İngiliz, Alman ve Yunanlısından bile çekmemiştir gerçekten.. Yüce Atatürk’ün de ifade ettiği gibi “kendi içinden çıkan çok sayıda cahil ve menfaat düşkünleri” en büyük zararı yazmışlardır, tarihe bakıldığında – kimse gak guk demesin çünkü çok net olarak...

Dün (31 Mart 2015) bir Cumhuriyet Savcısı DHKC örgütüne ait iki silahlı kişi tarafından öldürüldü. Öncelikle şunu tespit edelim; Bu, hangi sebeple yapılmış olursa olsun ÇOK AÇIK bir şekilde TERÖR eylemidir ve hoş görülemez ve görülmemelidir – hatta bu örgüt sempatizanları veya en aşırı sol görüşlü kitle tarafından bile. Diğer taraftan...

 Yıl 2015.. Yer Türkiye.. Bazı yukarı perdeden “ATANLARIN” dediği gibi “Kimsenin gücünü test etmeye kalkmaması gereken” ülke.. Vay be.. Saf olsak (hani koyun demedik de..) bayağı da yiyeceğiz bu palavraları.. Arkadaş senin ülkende bir gün boyunca elektrik kesiliyor ve sen bunun önüne geçemiyorsun.. Sebebinden bile haberin yok...

Kısa süre önce Ankara’da inanılmaz bir olay olmuş ve bir yabancı (diplomatmış kendileri) Türk Ordusunun bir mensubunu korumalrı kanalıyla Ankara’da trafiğin ortasında darp etmişti. Günler sonra çıkan kavgayla ilgili dava açıldı. Elçilik aracına tekme atan Yarbay Karakuş’un 6 yıla kadar hapsi istenirken, Karakuş’un elmacık kemiğini...

  Yobazlık iyice azmış vaziyette ülkede – tabii yaşadığımız coğrafyada da hiç şüphesiz.. Gerici ve karanlık çağları geri getirme peşinde olan bazı yobazlar hayatın her alanında tam gaz yol alıyorlar artık bu güzelim ülkede… Pekiyi, hiç mi müdahale yok buna devlet tarafından? Bırakın müdahaleyi “resmen görmezden gelmek...

Ülkemizde özellikle son 12 yıldır bir CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI pompalanmaya çalışılıyor…Sistemli ve kararlı bir şekilde.. Tabii ki nihai hedefin insanlara – özellikle dini duygularına daha çok bağlı olan mütedeyyin kesimi kullanarak – Cumhuriyet ve de esas olarak ATATÜRK düşmanlığı pompalamak ve nihayetinde de ülkeyi tekrar bir karanlık...

İktidar partisi neden Kabataş yalanlarından medet umuyor? 10 yılı aşkın süredir malum liderinin (beğenin beğenmeyin) karizması – ki bizim halkın anladığı türden olduğu açık – sayesinde iktidarı hem de bayağı bir üstünlükle kimselere kaptırmayan mevcut iktidar partisi neden Kabataş yalanlarına başvurur? Evet soru bu.. Cevabı da çok açık...

Öyle bir “DEMOKRASİ” ki bir efendi var ve bir de parayla/menfaatle beslenen hizmetkarları – köpekler demiyorum çünkü gerçekten onlar son derece asil varlıklar, eşrefi mahlukat palavralarını filan geçiniz şöyle bir… Tepede birileri var; Ne yaparlarsa yapsınlar 17 ler 25 ler, Haziranlar, Aralıklar… önlerinde her türlü melaneti, kötülüğü...

Elin taşın altına girmiyorsa, birileri en tepelere tırmanmak için her şeyi ama herşeyi.. ahlaki veya değil, hukuki veya değil, vicdani veya değil her olanağı kullanırken sen kıçını kumdan kaldırıp da oy sandığının başına gelemiyor ve üstelik binbir türlü mazaret triplerinde seyrediyorsan bunun adına kimse kusura bakmasın ama “VATAN HAİNLİĞİ”...